Multilingual Turkish Dictionary

Turkish Turkish

Turkish Turkish
GÜDEK : Turkish Turkish

amaçlanan sonuç, güdülen şey

GÜDEKSİZ : Turkish Turkish

ir amaca dayanmayan

GÜDELEMEK : Turkish Turkish

ardına düşmek, kovalamak, sürmek

GÜDERİ : Turkish Turkish

genellikle geyik ya da keçi derisinden yapılmış yumuşak ve mat meşin

GÜDERİ : Turkish Turkish

u meşinden yapılmış

GÜDERİCİ : Turkish Turkish

derileri güderilmekle uğraşan işçi

GÜDERİCİ : Turkish Turkish

güderi satan kimse

GÜDERİCİLİK : Turkish Turkish

güderilmiş deri sanayi ve ticareti

GÜDERİHANE : Turkish Turkish

güderilerin hazırlandığı yer

GÜDERİLEME : Turkish Turkish

derileri balık yağıyla işlemeye dayanan sepileme işlemi

GÜDERİLEMEK : Turkish Turkish

derileri balık yağıyla işlemek

GÜDÜ : Turkish Turkish

ilinçli ya da bilinçsiz olarak davranışı doğuran, sürekliliğini sağlayan ve ona yön veren herhangi bir güç, °saik

GÜDÜ : Turkish Turkish

kaynağı, duygulanma değil, akıl olan neden, °saik

GÜDÜ : Turkish Turkish

ir etkinlik ya da eylemin gizli nedeni

GÜDÜ : Turkish Turkish

ireyleri bilinçli ve amaçlı eylemlerde bulunmaya yönelten dürtü ya da dürtüler bileşkesi, °saik

GUDUBET, -Tİ : Turkish Turkish

yüzüne bakılmayacak kadar sevimsiz ve çirkin

GÜDÜCÜ : Turkish Turkish

gütmek eylemini yapan kimse

GÜDÜCÜ : Turkish Turkish

çoban, sığırtmaç

GÜDÜCÜLÜK : Turkish Turkish

güdücü olma durumu

GÜDÜK : Turkish Turkish

eksik yanı olan, tamamlanmamış, kısa

GÜDÜK : Turkish Turkish

gelişmemiş ya da kesilmiş (organ)

GÜDÜK : Turkish Turkish

kuyruğu kesik ya da kopmuş (hayvan)

GÜDÜK : Turkish Turkish

yetersiz, sonuç vermemi?

GÜDÜK KALMAK : Turkish Turkish

üyüyememek, küçük, bodur kalmak

GÜDÜK KALMAK : Turkish Turkish

itmemiş, sonuç vermemiş durumda olmak