Multilingual Turkish Dictionary

Turkish Turkish

Turkish Turkish
GULAŞ : Turkish Turkish

sığır etinden yapılan bir tür macar kebabı

GÜLBAĞLI : Turkish Turkish

eskiden dokumacılıkta kaliteli ipekleri belirtmede kullanılan terim

GÜLBANK, -KI : Turkish Turkish

hep bir ağızdan ve makamla yapılan dua ya da içilen ant

GÜLBEŞEKER : Turkish Turkish

gülle yapılan bir çeşit gül ezmesi

GÜLBÖCEĞİ : Turkish Turkish

- altınböcek

GULDEN : Turkish Turkish

hollanda'nın para birimi, °florin

GÜLDESTE : Turkish Turkish

seçki, °antoloji

GÜLDÜR GÜLDÜR : Turkish Turkish

çok gürültü ederek, yüksek ses çıkararak, hızla

GÜLDÜRME : Turkish Turkish

güldürmek eylemi

GÜLDÜRMEK : Turkish Turkish

gülmesine neden olmak, gülmesini sağlamak

GÜLDÜRÜ : Turkish Turkish

güldürme özelliği olan

GÜLDÜRÜ : Turkish Turkish

ınsanların, olayların, durumların gülünç yönlerini belirten sahne yapıtı, °komedi, °fars

GÜLDÜRÜCÜ : Turkish Turkish

gülmeyi sağlayan, gülmeye yol açan, °komik

GÜLDÜRÜCÜLÜK : Turkish Turkish

güldürme özelliği, güldürücü olma durumu

GÜLE GÜLE 1) : Turkish Turkish

gülerek

GÜLE GÜLE 1) : Turkish Turkish

uğurlama için kullanılan seslenme sözü

GÜLE GÜLE 1) : Turkish Turkish

neşeyle

GÜLE GÜLE 1) : Turkish Turkish

gülerek

GÜLE GÜLE 1) : Turkish Turkish

uğurlama için kullanılan seslenme sözü

GÜLE GÜLE 1) : Turkish Turkish

neşeyle

GÜLEÇ : Turkish Turkish

her zaman gülümseyen, gülümser. °mütebessim

GÜLECEN : Turkish Turkish

güleç

GÜLEÇLİK : Turkish Turkish

güleç olma durumu

GÜLEĞEN : Turkish Turkish

sevimli, güler yüzlü

GÜLER MİSİN, AĞLAR MISIN! : Turkish Turkish

tepki verilemeyecek denli şaşırtıcı olaylar karşısında söylenir