Multilingual Turkish Dictionary Turkish Turkish

GÜN GÖRMÜŞ : Turkish Turkish

iyi yaşamış

GÜN GÖRMÜŞ : Turkish Turkish

irçok yaşam deneyleri bulunan (kimse)

GÜN GÜNDEN : Turkish Turkish

günden güne, her gün biraz daha, giderek

GÜN KAVUŞMAK : Turkish Turkish

güneş batmak, akşam olmak

GÜN KOYMAK : Turkish Turkish

gününü saptamak, belirlemek

GÜN OLA HARMAN OLA : Turkish Turkish

ir gün onun da zamanı gelir

GÜN OLUR YILI BESLER, YIL OLUR GÜNÜ BESLEMEZ : Turkish Turkish

ticarette kazanç, günü gününe uymaz

GÜN YAPMAK : Turkish Turkish

(çoğunlukla ev hanımları) ayın belirli günlerinde konuk ağırlamak

GÜN YAYI : Turkish Turkish

güneşin gökküresinde bir gün boyunca çizdiği çemberin gözerimi üstünde kalan parçası

GÜNAH : Turkish Turkish

dince suç sayılan iş ya da davranış

GÜNAH : Turkish Turkish

acımaya yol açacak kötü davranış, yazık

GÜNAH : Turkish Turkish

(kimi deyimlerde) sorumluluk, °vebal

GÜNAH : Turkish Turkish

dince suç sayılan iş ya da davranış

GÜNAH : Turkish Turkish

acımaya yol açacak kötü davranış, yazık

GÜNAH : Turkish Turkish

(kimi deyimlerde) sorumluluk, °vebal

GÜNAH BENDEN GİTTİ : Turkish Turkish

en görevimi yaptım bundan sonrası için sorumluluk kabul etmem

GÜNAH BENDEN GİTTİ : Turkish Turkish

en görevimi yaptım bundan sonrası için sorumluluk kabul etmem

GÜNAH ÇIKARTMAK : Turkish Turkish

(hıristiyanlarda) tanrı'nın bağışlaması için papaza gidip işlediği günahları anlatmak

GÜNAH ÇIKARTMAK : Turkish Turkish

kötü davranışlarını, suçlarını açıklamak, anlatmak

GÜNAH ÇIKARTMAK : Turkish Turkish

(hıristiyanlarda) tanrı'nın bağışlaması için papaza gidip işlediği günahları anlatmak

GÜNAH ÇIKARTMAK : Turkish Turkish

kötü davranışlarını, suçlarını açıklamak, anlatmak

GÜNAH İŞLEMEK : Turkish Turkish

günah sayılan davranışta bulunmak

GÜNAH İŞLEMEK : Turkish Turkish

günah sayılan davranışta bulunmak

GÜNAH OLMAK : Turkish Turkish

yazık olmak

GÜNAH OLMAK : Turkish Turkish

yazık olmak