Multilingual Turkish Dictionary

Turkish Turkish

Turkish Turkish
GÜNCELLİK : Turkish Turkish

güncel olma durumu, °aktüalite

GÜNCELLİKİNİ YİTİRMEK : Turkish Turkish

süre aşımına uğrayarak önem ve değerini yitirmek

GÜNÇİÇEĞİ, -Nİ : Turkish Turkish

ayçiçeği, günebakan

GÜNCÜL : Turkish Turkish

yalnızca gündüz açan (çiçek)

GÜNDELEŞMEK : Turkish Turkish

gündelik durumuna geçmek, her gün yapılır olmak

GÜNDELİK : Turkish Turkish

her günkü, her güne ait, °yevmi

GÜNDELİK : Turkish Turkish

her gün yayımlanan, her gün çıkan, günlük

GÜNDELİK : Turkish Turkish

gün hesabıyla ya da her gün ödenen para, °yevmiye

GÜNDELİKÇİ : Turkish Turkish

gündelikle çalışan (kimse)

GÜNDELİKÇİ KADIN : Turkish Turkish

gündelikle ev işlerinde çalışan hizmetçi kadın

GÜNDELİKÇİLİK : Turkish Turkish

gündelikçi olma durumu

GÜNDELİKLİ : Turkish Turkish

gündelikle çalışan (kimse)

GÜNDEM : Turkish Turkish

meclis, kurultay gibi toplantılarda görüşülecek konuların tümü, °ruzname

GÜNDEM DIŞI TOPLANTI : Turkish Turkish

izlencesinin dışında kalan

GÜNDEM SAPTIRMAK : Turkish Turkish

gündemdeki konuyu, haberi başka önemsiz geçici haberle ikinci plana iterek unutturmaya çalışmak

GÜNDEME ALMAK : Turkish Turkish

ir kurul toplantısında görüşülecek konuları bir listeyle saptamak

GÜNDEME GELMEK : Turkish Turkish

ir konu güncellik kazanmak

GÜNDEME GETİRMEK : Turkish Turkish

ir toplantıda bir konuyu tartışmak, görüşmek için önermek

GÜNDEME GETİRMEK : Turkish Turkish

ir konuya güncellik kazandırmak

GÜNDEN GÜNE : Turkish Turkish

gün geçtikçe, gittikçe

GÜNDEŞ : Turkish Turkish

aynı günde olan

GÜNDOĞRUSU : Turkish Turkish

- gündoğusu

GÜNDOĞUSU, -NU : Turkish Turkish

günün doğduğu yön, doğu

GÜNDOĞUSU, -NU : Turkish Turkish

doğudan esen rüzgâr

GÜNDÖNDÜ : Turkish Turkish

ayçiçeği