Multilingual Turkish Dictionary

Turkish Turkish

Turkish Turkish
GÜNDÖNÜMÜ, -NÜ : Turkish Turkish

gündüzle gecenin eşit olduğu gün

GÜNDÜZ : Turkish Turkish

günün sabahtan akşama kadar süren aydınlık bölümü, gün, "gece" karşıtı

GÜNDÜZ : Turkish Turkish

gündüz vaktinde

GÜNDÜZ FENERİ : Turkish Turkish

(şaka) zenciler için söylenir

GÜNDÜZ GÖZÜYLE : Turkish Turkish

gündüzün, gün ışığında

GÜNDÜZ KÜLAHLI GECE SİLAHLI : Turkish Turkish

gerçekte iyi olmadığı halde iyi gibi görünen kimseler için kullanılır

GÜNDÜZ YIRTICILARI : Turkish Turkish

kuşlar sınıfından kartallar takımının, çengel gagalı, sivri ve kıvrık tırnaklı, iyi uçan kuşları içine alan bir alttakımı

GÜNDÜZCÜ : Turkish Turkish

gündüz çalışan görevli

GÜNDÜZCÜ : Turkish Turkish

gündüz öğrenim gören öğrenci

GÜNDÜZCÜ : Turkish Turkish

gündüzleri içki içen kimse

GÜNDÜZCÜ : Turkish Turkish

gündüzleri yuvasından çıkan, yiyecek arayan (hayvan), "gececi" karşıtı

GÜNDÜZCÜLÜK : Turkish Turkish

gündüzcü olma durumu

GÜNDÜZLERİ : Turkish Turkish

gündüz vakti

GÜNDÜZLÜ : Turkish Turkish

okula gündüz giden, yatılı olmayan (öğrenci), °nehari

GÜNDÜZLÜK : Turkish Turkish

gündüz için ayrılan

GÜNDÜZSEFASI, -NU : Turkish Turkish

kahkahaçiçeği

GÜNDÜZÜN : Turkish Turkish

gündüz vaktinde

GÜNEÂŞIK : Turkish Turkish

ayçiçeği

GÜNEBAKAN : Turkish Turkish

ayçiçeği

GÜNEÇ : Turkish Turkish

çok güneş alan yer

GÜNEĞİK : Turkish Turkish

hindiba

GÜNEREK : Turkish Turkish

güneş sisteminin hızla yöneldiği sanılan herkül takımyıldızında yer alan uzay noktası, °apeks

GÜNEŞ : Turkish Turkish

gezegenlere ve yeryuvarla-ğına ışık ve ısı veren büyük gökcismi

GÜNEŞ : Turkish Turkish

u gökcisminin yaydığı ışık ve ısı, gün ışığı

GÜNEŞ AÇMAK : Turkish Turkish

güneş bulutlardan sıyrılıp görünmek