Multilingual Turkish Dictionary

Turkish Turkish

Turkish Turkish
GÜNLÜK : Turkish Turkish

o günkü, o günle ilgili

GÜNLÜK : Turkish Turkish

üzerinden...gün geçmiş ya da geçecek

GÜNLÜK : Turkish Turkish

her gün yapılan, her gün yayımlanan, her gün çıkan

GÜNLÜK : Turkish Turkish

günü gününe tutulan anı, günce, °muhtıra

GÜNLÜK : Turkish Turkish

günü gününe tutulan anı yazısı ya da bu yazıları içine alan yapıt, günce

GÜNLÜK : Turkish Turkish

ir gün için ödenen para, ücret

GÜNLÜK : Turkish Turkish

tütsü için kullanılan bir çeşit ağaç sakızı

GÜNLÜK AĞACI : Turkish Turkish

asya'nın sıcak bölgelerinde (styrax) ve afrika'da yetişen (boswellia) türlerinden günlük çıkarılan değişik cinste ağaçlara verilen ortak ad

GÜNLÜK DEFTER : Turkish Turkish

ir işletmenin yaptığı işleri günü gününe geçirdiği defter, yevmiye defteri

GÜNLÜK GÜNEŞLİK : Turkish Turkish

açık ve bol ışıklı (yer ya da hava)

GÜNLÜK YAŞAM ( YA DA HAYAT) : Turkish Turkish

her günkü yaşam

GÜNLÜKÇÜ : Turkish Turkish

günlük yazarı, günlük tutmuş ve yayımlamış olan kimse

GÜNMERKEZLİ : Turkish Turkish

güneş'in merkezine bağlı olan, güneş'in merkezinden bakıldığı varsayılarak ölçülen (bir yıldızın koordinatları)

GÜNMERKEZLİLİK : Turkish Turkish

güneş'in evrenin merkezi ya da çevresinde gezegenlerin döndüğü bir gökcismi olduğunu varsayan gökbilim sistemi

GÜNORTA : Turkish Turkish

öğle zamanı

GÜNÖTE : Turkish Turkish

yer yörüngesinin güneş'e en uzak bulunduğu nokta, °evç

GÜNSÜLER : Turkish Turkish

- güneşhayvancıkları

GÜNSÜZ : Turkish Turkish

üzerinde tarih bulunmayan tarihsiz

GÜNSÜZ : Turkish Turkish

zamanından önce doğan yavru

GÜNÜ : Turkish Turkish

kıskançlık, çekememezlik, °haset

GÜNÜ (YA DA GÜN) GELMEK : Turkish Turkish

saptanan gün gelmek

GÜNÜ (YA DA GÜN) GELMEK : Turkish Turkish

ölmek

GÜNÜ GÜNÜNE : Turkish Turkish

tam vaktinde, her gün, gününde

GÜNÜ GÜNÜNE UYMAK UYMAMAK : Turkish Turkish

her zaman aynı durumda bulunmaz, kararsız

GÜNÜ YETMEK : Turkish Turkish

eceli gelmek