Multilingual Turkish Dictionary

Turkish Turkish

Turkish Turkish
GÜREŞMEK : Turkish Turkish

(hayvan için) dövüşmek

GÜREŞTİRMEK : Turkish Turkish

güreş yaptırmak

GÜRGEN : Turkish Turkish

gürgengillerden, karadeniz kıyılarındaki ormanlarımızda çok yetişen, kerestesi beğenilen bir ağaç (carpinus batulus)

GÜRGENGİLLER : Turkish Turkish

ıkiçeneklilerden, çiçek durumları tırtılsı; gürgen, huş, fındık, kızılağaç gibi kerestelik ağaçları içine alan bir familya

GURK ETMEK : Turkish Turkish

tavuk kuluçkaya yatmak isterken ya da yavrularını çağırırken gurk gurk diye ses çıkarmak

GURK OLMAK : Turkish Turkish

kuluçkaya yatmak üzere bulunmak

GURK, -KU : Turkish Turkish

kuluçka

GURK, -KU : Turkish Turkish

erkek hindi

GURKA YATMAK : Turkish Turkish

tavuk civciv çıkarmak için yumurta üzerine oturmak

GURKLAMAK : Turkish Turkish

kuluçka olmak

GURKLAMAK : Turkish Turkish

erkek hindi kabarmak

GURLAMAK : Turkish Turkish

guruldamak

GÜRLEK : Turkish Turkish

çağlayan

GÜRLEK : Turkish Turkish

coşkun akan (su)

GÜRLEK : Turkish Turkish

mert

GÜRLEME : Turkish Turkish

gürlemek eylemi, yüksek ve gür ses

GÜRLEMEK : Turkish Turkish

kalın ve gür ses çıkarmak

GÜRLEMEK : Turkish Turkish

kızgınlıkla bağırmak

GÜRLEMEK : Turkish Turkish

kısa bir sürede ölmek

GÜRLEŞME : Turkish Turkish

gürleşmek eylemi

GÜRLEŞMEK : Turkish Turkish

gür bir duruma gelmek

GÜRLEŞTİRMEK : Turkish Turkish

gür duruma getirmek

GÜRLEYİP GİTMEK : Turkish Turkish

eklenmedik bir zamanda ansızın ölmek

GÜRLEYİŞ : Turkish Turkish

gürlemek eylemi ya da biçimi

GÜRLÜK : Turkish Turkish

gür olma durumu