Multilingual Turkish Dictionary

Turkish Turkish

Turkish Turkish
HACILIK : Turkish Turkish

hacı olma durumu

HACİM, -CMİ : Turkish Turkish

oylum

HACİMLİ : Turkish Turkish

oylumlu

HACİMÖLÇÜM : Turkish Turkish

oylumölçüm

HACİMSEL : Turkish Turkish

oylumsal

HACİR ALTINA ALMAK : Turkish Turkish

irini yasal yoldan mallarını kullanmaktan yoksun bırakmak, kısıtlamak

HACİR, -CRİ : Turkish Turkish

kısıt, kısıtlılık

HACISI HOCASI : Turkish Turkish

kim varsa, herkes, hepsi

HACİVAT : Turkish Turkish

karagöz oyununda kendini halktan üstün görme, bilgiçlik taslama, kitap dili kullanma gibi özentileri olan tip

HACIYAĞI, -NI : Turkish Turkish

(ıslamiyette) gülyağından çıkarılan, hacıların süründüğü, armağan ettiği özel koku

HACIYATMAZ : Turkish Turkish

yere nasıl bırakılırsa bırakılsın, dibinde bulunan ağırlık nedeniyle dik bir durum alan oyuncak

HACIYATMAZ : Turkish Turkish

çıkarları için, güç durumlarda kişiliğinden, değerlerinden özveride bulunarak kendini çabucak toparlamayı beceren kimse

HACIYOLU : Turkish Turkish

- hacılaryolu

HACİZ ETMEK : Turkish Turkish

- haczetmek

HACİZ, -CZİ : Turkish Turkish

ir alacağın ödenmesi için, borçlunun parasına, aylığına ya da malına icra dairesince el konması

HACİZLİ : Turkish Turkish

haczedilmiş, °mahcuz

HAÇLAMAK : Turkish Turkish

çarmıha germek

HAÇLI : Turkish Turkish

haçı olan

HAÇLI : Turkish Turkish

haçlı seferleriyle ilgili

HAÇLILAR : Turkish Turkish

xi. yüzyıl ile xii. yüzyıl arasında batılı hıristiyanlarca kutsal yerleri müslümanların elinden almayı amaçlayan askeri harekâta katılanlara verilen ad, °ehlisalip

HACZETMEK : Turkish Turkish

ir alacağın ödenmesi için, borçlunun yaşam ve mesleğinde gerekli olan şeyler dışında kalan para, aylık ya da malına icra dairesince el konmak

HAD, -DDİ : Turkish Turkish

sınır, uç

HAD, -DDİ : Turkish Turkish

derece

HAD, -DDİ : Turkish Turkish

sınır, uç

HAD, -DDİ : Turkish Turkish

derece