Multilingual Turkish Dictionary

Turkish Turkish

Turkish Turkish
HALKÇI : Turkish Turkish

halkçılık yanlısı

HALKÇILIK : Turkish Turkish

ireyler arasında hiçbir hak ayrılığı görmemek, topluluk içinde hiçbir ayrıcalık kabul etmemek, halk adı verilen tek ve eşit bir varlık tanımak görüş ve tutumu, °popülizm

HALKÇILIK : Turkish Turkish

xx. yüzyılda fransa'da ortaya çıkan, yoksul halkın yaşayışı ve duyguları üzerinde duran bir yazın çığırı, °popülizm

HALKEVİ, -Nİ : Turkish Turkish

halkevleri örgütünün görev yaptığı yapı

HALKEVLERİ, -Nİ : Turkish Turkish

halkı eğitip ulusal birliğe ve halkçılığa yöneltmek amacıyla kurulan örgüt

HALKİYAT : Turkish Turkish

halkbilim, °folklor

HALKOYLAMASI : Turkish Turkish

üyük bir topluluğun türlü siyasal ve toplumsal sorunlar karşısında olumlu ya da olumsuz tutumunu belirlemek için başvurulan oylama, °referandum

HALKOYU, -NU : Turkish Turkish

üyük bir topluluğun türlü siyasal ve toplumsal sorunlardaki görüşünün alınması ve ona göre uygulamaya girişilmesi için yapılan oylamada halkın bildirdiği olumlu ya da olumsuz oy

HALLAÇ : Turkish Turkish

pamuğu, yünü yay ya da tokmak gibi bir araçla kabartma, ditme işini yapan araç ve bu aracı kullanan kimse, atımcı

HALLAÇ PAMUĞU GİBİ ATMAK : Turkish Turkish

toplu durumda bulunan kişi ya da nesneleri darmadağın etmek

HALLAÇLAMAK : Turkish Turkish

(yünü, pamuğu) hallaç yardımıyla diderek açmak

HALLAÇLIK : Turkish Turkish

atımcılık

HALLENİP KÜLLENMEK : Turkish Turkish

kendi olanaklarıyla iyi kötü geçinip gitmek, kendi yağıyla kavrulmak

HALLENMEK : Turkish Turkish

yeni bir duruma girmek, değişmek

HALLENMEK : Turkish Turkish

geçim durumu düzelmek, iyileşmek

HALLENMEK : Turkish Turkish

kendinden geçmek, bayılır gibi olmak

HALLENMEK : Turkish Turkish

ir şeye karşı istek duymak

HALLEŞMEK : Turkish Turkish

karşılıklı dertlerini anlatmak, dertleşmek

HALLEŞMEK : Turkish Turkish

ir şeyle yakından ilgilenmek

HALLETME : Turkish Turkish

halletmek eylemi

HALLETMEK : Turkish Turkish

güç görünen bir olay ya da duruma çözüm yolu bulmak

HALLETMEK : Turkish Turkish

yoluna koymak, olumlu sonuca bağlamak

HALLETMEK : Turkish Turkish

çözmek

HALLETMEK : Turkish Turkish

ir cismi bir sıvı içinde eritmek

HALLETMEK : Turkish Turkish

ir yemeği yenecek duruma getirmek