Multilingual Turkish Dictionary

Turkish Turkish

Turkish Turkish
HAYATINI (BİRİNE) BORÇLU OLMAK : Turkish Turkish

iri tarafından ölümden kurtarılmış olmak

HAYATINI (BİRİNE) BORÇLU OLMAK : Turkish Turkish

irinin yaşamı bir başkasının desteğiyle sağlanmış olmak

HAYATINI (BİRİNE) BORÇLU OLMAK : Turkish Turkish

iri tarafından ölümden kurtarılmış olmak

HAYATINI (BİRİNE) BORÇLU OLMAK : Turkish Turkish

irinin yaşamı bir başkasının desteğiyle sağlanmış olmak

HAYATINI KAZANMAK : Turkish Turkish

geçimini sağlamak

HAYATINI YAŞAMAK : Turkish Turkish

her türlü baskıdan uzak, dilediğince, özgürce, gönlünce yaşamak

HAYATİYET : Turkish Turkish

yaşama gücü, canlılık

HAYATTA OLMAK : Turkish Turkish

yaşamak

HAYBE : Turkish Turkish

oş, yararsız, anlamsız

HAYBE : Turkish Turkish

parasız, bedavadan

HAYDA : Turkish Turkish

hayvanları harekete getirmek için kullanılan söz

HAYDA : Turkish Turkish

şaşkınlık belirten ünlem

HAYDALAMAK : Turkish Turkish

hayvanı hızlandırmak için hayda diye seslenmek

HAYDAMAK : Turkish Turkish

çifte koşulan hayvan, sürmek, dehlemek

HAYDAMAK : Turkish Turkish

kovmak, defetmek

HAYDAN GELEN HUYA GİDER : Turkish Turkish

kolay ve emeksiz kazanılan şeyler elden kolay çıkar

HAYDARİ : Turkish Turkish

dervişlerin giydiği, kolsuz, kısa, aba hırka

HAYDARİ YAKA : Turkish Turkish

yelek, hırka gibi giysilerin açık v harfi biçimindeki yakası

HAYDARİLİK : Turkish Turkish

şii eğilimli bir tarikat

HAYDİ : Turkish Turkish

ısteklendirmek, çabukluk belirtmek için kullanılır

HAYDİ : Turkish Turkish

kabul ve onama bildirir

HAYDİ : Turkish Turkish

olasılık belirtir

HAYDİ : Turkish Turkish

hafifseme, alay etme belirtir

HAYDİ : Turkish Turkish

hoş görme anlamında kullanılır

HAYDİ CANIM SEN DE : Turkish Turkish

"böyle şey olmaz", "sana inanmam" anlamında kullanılır