Multilingual Turkish Dictionary

Turkish Turkish

Turkish Turkish
HAYAT MÜCADELESİ ( YA DA KAVGASI) : Turkish Turkish

yaşamak ve geçinmek için harcanan emeklerin tümü

HAYAT PAHALILIĞI : Turkish Turkish

yiyecek, içecek vb. geçim gereksinmelerinin pahalı olması

HAYAT SİGORTASI : Turkish Turkish

ir kimsenin, yaşlılık çağında toptan kendisine ya da ölünce kalıtçılarına ödenmek koşuluyla yaptığı sigorta anlaşması, yaşam güvencesi

HAYAT, -T, : Turkish Turkish

yaşam, dirim

HAYAT, -T, : Turkish Turkish

doğumdan ölüme kadar geçen süre, °ömür

HAYAT, -T, : Turkish Turkish

yaşam biçimi, içinde yaşanan koşulların tümü, yaşantı

HAYAT, -T, : Turkish Turkish

meslek ve durum

HAYAT, -T, : Turkish Turkish

geçim koşullarının tümü

HAYAT, -T, : Turkish Turkish

canlılığı gösteren hareket, kaynaşma

HAYAT, -T, : Turkish Turkish

yazgı, kader

HAYAT, -T, : Turkish Turkish

canlı varlık; yaşamayı sağlayan koşulların tümü

HAYAT, -T, : Turkish Turkish

ir kimsenin tarihsel biyografisi, yaşam öyküsü

HAYAT, -TI : Turkish Turkish

genellikle köy ve kasaba evlerinde, üstü kapalı, bir ya da birkaç yanı açık sofa

HAYAT, -TI : Turkish Turkish

avlu

HAYAT, -TI : Turkish Turkish

alkon

HAYATA ATILMAK : Turkish Turkish

geçim sağlamak üzere çalışmaya başlamak

HAYATA GÖZLERİNİ YUMMAK ( YA DA KAPAMAK) : Turkish Turkish

ölmek

HAYATA KÜSMEK : Turkish Turkish

ezgin, kötümser olmak, yaşama isteğini yitirmek

HAYATAĞACI, -NI : Turkish Turkish

soyağacı

HAYATAĞACI, -NI : Turkish Turkish

eyinciğin kesitinde dıştaki bozmadde bölümüne yayılarak dallanma gösteren akmaddenin oluşturduğu ağaç biçimi

HAYATİ : Turkish Turkish

yaşamla ilgili, yaşamsal dirimsel

HAYATİ : Turkish Turkish

(mec.) büyük önem taşıyan, önemli

HAYATI KAYMAK : Turkish Turkish

her işi ters gitmek, mahvolmak

HAYATIN BAHARI : Turkish Turkish

gençlik çağı

HAYATINA GİRMEK : Turkish Turkish

irinin yaşamında yer almak