Multilingual Turkish Dictionary

Turkish Turkish

Turkish Turkish
İBARE : Turkish Turkish

ir düşünceyi anlatan bir ya da birkaç tümcelik söz

İBARET OLMAK : Turkish Turkish

-den oluşmak, meydana gelmek

İBARET OLMAK : Turkish Turkish

ancak bu kadar olmak

İBARET, -Tİ : Turkish Turkish

-den oluşan, meydana gelen, oluşmuş

İBATE : Turkish Turkish

arındırma

İBATE ETMEK : Turkish Turkish

arındırmak

İBDA, -I : Turkish Turkish

yaratma, yoktan var etme

İBİBİK : Turkish Turkish

çavuşkuşu, hüthüt

İBİK : Turkish Turkish

horoz, hindi vb. nin tepesinde bulunan kırmızı deri uzantısı

İBİK : Turkish Turkish

kimi kemiklerde bulunan ve kasların tutunmasına yarayan, çizgi durumunda pürtüklü çıkıntı

İBİK : Turkish Turkish

çaydanlık, demlik, ibrik, gibi kapların içi delik uzantısı, emzik

İBİK : Turkish Turkish

köşe, kenar, uç

İBİKİ DÜŞMEK : Turkish Turkish

urnu sürtmek

İBİKLİ : Turkish Turkish

ıbiği olan

İBİKSİ : Turkish Turkish

ıbiğe benzeyen

İBİS : Turkish Turkish

leyleksilerden, afrika ve batı asya'nın sulak yerlerinde yaşayan bir kuş, mısırturnası (ibis aethiopica)

İBİŞ : Turkish Turkish

ortaoyununda çoğu kez aptal uşak rolünü oynayan komik

İBİŞ : Turkish Turkish

şapşal, palyaço

İBİŞ GİBİ : Turkish Turkish

yüzü ve davranışları gülünç olan kimseler için söylenir

İBİSGİLLER : Turkish Turkish

sıcak bölgelerde yaşayan kuş familyası

İBLAĞ : Turkish Turkish

ulaştırma, eriştirme

İBLAĞ : Turkish Turkish

ir şeyin miktarını artırma

İBLAĞ ETMEK : Turkish Turkish

ulaştırmak, eriştirmek

İBLAĞ ETMEK : Turkish Turkish

ir şeyin miktarını artırmak

İBLİS : Turkish Turkish

şeytan