Multilingual Turkish Dictionary Turkish Turkish

İNDİSLENMEK : Turkish Turkish

ir değişken indisle donatılmak

İNDİVİDÜALİST : Turkish Turkish

ireyci, ferdiyetçi

İNDİVİDÜALİZM : Turkish Turkish

ireycilik, ferdiyetçilik

İNDİYUM : Turkish Turkish

atom ağırlığı 114,8 olan, gümüş parlaklığında, kurşundan daha kolay ezilen yumuşak bir element, simgesi ın

İNDÜKLEÇ : Turkish Turkish

ındükleme akımı elde etmeye yarayan aygıt

İNDÜKLEME : Turkish Turkish

ındüklemek eylemi, °endüksiyon

İNDÜKLEME : Turkish Turkish

tümevarım, °endüksiyon

İNDÜKLEME AKIMI : Turkish Turkish

indükleme yoluyla elde edilen elektrik akımı

İNDÜKLEME MAKİNESİ : Turkish Turkish

indüklemeyle oluşan elektrik akımlarını üreten makine

İNDÜKLEMEK : Turkish Turkish

kapalı bir devreyi, yeğinliği her an değişen bir manyetik alanın içine koyarak onun üzerinde bir elektrik akımı oluşturmak

İNDÜKLEMELİ : Turkish Turkish

çalışma ilkesi indüklemeye dayanan (aygıt, düzenek)

İNDÜKLENMEK : Turkish Turkish

(bir gerilim, akım) bir elektrik devresinde, manyetik akı değişikliğiyle oluşmak

İNDÜKLEYİCİ : Turkish Turkish

indüklenen

İNDÜKLEYİCİ : Turkish Turkish

ılaçlarla kullanıldığında genel anesteziyi başlatan kimyasal madde

İNDÜKSİYON : Turkish Turkish

- indükleme

INEBOLU KÜTÜKÜ : Turkish Turkish

karadenizde kereste taşımakta kullanılan küçük bir çeşit mavna

İNEÇ : Turkish Turkish

tekne

İNEK : Turkish Turkish

dişi sığır

İNEK : Turkish Turkish

aptal, bön

İNEK : Turkish Turkish

çok çalışan öğrenci

İNEK : Turkish Turkish

ibne

İNEKAĞACI, -Nİ : Turkish Turkish

dutgillerden, sütünden kauçuk elde edilen ulu ağaç

İNEKÇİ : Turkish Turkish

sütünü ve süt ürünlerini satmak için inek besleyen kimse

İNEKÇİLİK : Turkish Turkish

inek besleme işi

İNEKLEME : Turkish Turkish

ıneklemek eylemi