Multilingual Turkish Dictionary

Turkish Turkish

Turkish Turkish
İNFİSAH ETMEK : Turkish Turkish

yürürlükten çıkmak; bozulmak

İNFİSAH ETMEK : Turkish Turkish

dağılmak

İNFİSAH ETMEK : Turkish Turkish

kokuşmak

İNFORMATİK : Turkish Turkish

ilişim

INGİLİZ : Turkish Turkish

ıngiltere halkından olan (kimse)

INGİLİZ : Turkish Turkish

ıngiltere'ye ya da ıngiliz halkına özgü olan (şey)

INGİLİZ ANAHTARI : Turkish Turkish

- ıngilizanahtarı

INGİLİZ SİCİMİ : Turkish Turkish

çok sağlam, sık bükümlü sicim

INGİLİZ SİCİMİ ( YA DA İPİ) İLE ASILMAK : Turkish Turkish

ir işi ustasına yaptırmak

INGİLİZ SİYASETİ : Turkish Turkish

soğukkanlılık ve kurnazlıkla bir işi yapma, yaptırma, oyalama

INGİLİZ TUZU : Turkish Turkish

- ingiliztuzu

İNGİLİZANAHTARI : Turkish Turkish

somunları gevşetmeye ya da sıkıştırmaya yarayan ve çeneleri koşut olarak açılıp kapanan kıskaç

INGİLİZCE : Turkish Turkish

hint-avrupa dil ailesinden, ıngiltere'de, biraz farklı biçimiyle a.b.d.'de ve ıngiliz uygarlığını benimsemiş olan ülkelerde konuşulan bir dil

INGİLİZCE : Turkish Turkish

u dile özgü olan

İNGİLİZTUZU : Turkish Turkish

eczacılıkta bağırsakları temizlemekte kullanılan magnezyum sulfatı

İNGİN : Turkish Turkish

çevresine göre alçakta bulunan, °münhat

İNGİN : Turkish Turkish

solunum, sindirim gibi aygıtların ya da kimi organların içini örten ince zarın yangılanıp sıvı salması, dumağı, tumağı, °nevazil, °zükâm, °nezle

İNGİNLİK : Turkish Turkish

ıngin olma durumu

İNGİNLİK : Turkish Turkish

güçten düşme, yaşlanma, °inhitat

İNHA : Turkish Turkish

esmi bir göreve atama ya da bir üst aşama için yazılan yazı

İNHA ETMEK : Turkish Turkish

atamak için öneride bulunmak

İNHİDAM : Turkish Turkish

çökme, yıkılma

İNHİLAL ETMEK : Turkish Turkish

daşılmak

İNHİLAL ETMEK : Turkish Turkish

(görev, kadro için) açılmak

İNHİLAL, -Lİ : Turkish Turkish

çözülüp dağılma, bölünme, parçalanma