Multilingual Turkish Dictionary

Turkish Turkish

Turkish Turkish
İNİŞE GEÇMEK : Turkish Turkish

değer yitirmek

İNİSİYATİF : Turkish Turkish

ir şeyi ilk olarak ortaya atıp düzenleme

İNİSİYATİF : Turkish Turkish

gerekli kararları almayı bilen kişinin niteliği

İNİSİYATİFİNİ KULLANMAK : Turkish Turkish

gerekli kararları öncelikle almak

İNİŞLİ : Turkish Turkish

ınişi olan, bayır aşağı

İNİŞLİ ÇIKIŞLI ( YA DA İNİŞLİ YOKUŞLU) : Turkish Turkish

hem inişi hem çıkışı olan (yol)

İNİŞLİ ÇIKIŞLI ( YA DA İNİŞLİ YOKUŞLU) : Turkish Turkish

aynı durumda kalmayan değişerek iyileşen ya da kötüleşen

İNKÂR : Turkish Turkish

ir şeyin varlığını kabul etmeme, yok sayma, yadsıma

İNKÂR ETMEK ( YA DA İNKÂRDAN GELMEK) : Turkish Turkish

yadsımak

İNKAYA : Turkish Turkish

mağara

İNKIBAZ : Turkish Turkish

toplanma, büzülme

İNKIBAZ : Turkish Turkish

sıkıntı, keder

İNKIBAZ : Turkish Turkish

peklik, kabızlık

İNKIBAZLIK : Turkish Turkish

ınkıbaz olma durumu

İNKILAP : Turkish Turkish

devrim

İNKILAP : Turkish Turkish

dönüşüm

İNKILAP ETMEK : Turkish Turkish

dönüşmek

İNKILAPÇI : Turkish Turkish

devrimci

İNKILAPÇILIK : Turkish Turkish

devrimcilik

İNKIRAZ : Turkish Turkish

atma, dağılma, çöküş, yok olma, son bulma

İNKIRAZ BULMAK : Turkish Turkish

atmak, çökmek, dağılmak, yok olmak, son bulmak

İNKIRAZA UĞRAMAK : Turkish Turkish

atmak, dağılmak, çökmek, yok olmak

İNKİŞAF : Turkish Turkish

gelişme, gelişim

İNKİŞAF : Turkish Turkish

açığa çıkma

İNKİŞAF : Turkish Turkish

açınım