Turkish Turkish
İNMEK, -ER : Turkish Turkish
ir taşıt ya da binek hayvanından yere basmak
İNMEK, -ER : Turkish Turkish
dağ vb. yüksek bir yerden gelmek
İNMEK, -ER : Turkish Turkish
(bir yerden başka bir yere) gitmek, varmak
İNMEK, -ER : Turkish Turkish
(yolculuk sırasında) bir yerde durmak, konaklamak
İNMEK, -ER : Turkish Turkish
alçalıp eski durumuna dönmek
İNMEK, -ER : Turkish Turkish
fiyatı alçaltmak
İNMEK, -ER : Turkish Turkish
değeri düşmek
İNMEK, -ER : Turkish Turkish
vurmak
İNMEK, -ER : Turkish Turkish
yıkılmak
İNMEK, -ER : Turkish Turkish
ınme, felç gelmek
İNMEK, -ER : Turkish Turkish
ir yeri kaplamak, basmak ya da bir yerden akmak
İNMEK, -ER : Turkish Turkish
uzamak, ulaşmak
İNMEK, -ER : Turkish Turkish
ağmak, yükselmek
İNMEK, -ER : Turkish Turkish
tiz sesten pes sese geçmek
İNMELİ : Turkish Turkish
ir tarafında inme bulunan, °mefluç
İNORGANİK : Turkish Turkish
cansız olan, karbondan başka bütün elementlerden türeyen
İNORGANİK : Turkish Turkish
organik olmayan, °anorganik
İNORGANİK : Turkish Turkish
gözelerin cansız bölümleri
İNORGANİK : Turkish Turkish
organlardaki bozukluktan ileri gelmeyen sayrılık
İNORGANİK KİMYA : Turkish Turkish
canlıların dışında, yerkabuğunu oluşturan, bütün kimyasal maddeleri inceleyen kimya dalı
İNORGANİK MADDE : Turkish Turkish
içinde canlı göze bulunmayan madde
İNŞA : Turkish Turkish
yapı kurma, yapı yapma, kurma
İNŞA : Turkish Turkish
(düzyazı, koşuk) kaleme alma, yazıya dökme
İNŞA : Turkish Turkish
düzyazı, °nesir
İNŞA ETMEK : Turkish Turkish
(yapı için) kurmak, yapmak
- Azerbaijani
- Azerbaijani To Azerbaijani
- Azerbaijani To English
- Azerbaijani To Persian(Farsi)
- Turkish
- Turkish To Turkish
- Turkish To English
- Turkish To Germany
- Turkish To French
- English
- English To Azerbaijani
- English To Turkish
- Germany
- Germany To Turkish
- French
- French To Turkish
- تورکجه
- تورکجه To Persian(Farsi)
- تورکجه To تورکجه
- Persian(Farsi)
- Persian(Farsi) To Azerbaijani