Multilingual Turkish Dictionary

Turkish Turkish

Turkish Turkish
İNHİLAL, -Lİ : Turkish Turkish

(görev, kadro için) açılma

İNHİLAL, -Lİ : Turkish Turkish

ayrışma, erime

İNHİMAK, -Kİ : Turkish Turkish

ir şeye aşırı düşkünlük gösterme, kapılma

İNHİNA : Turkish Turkish

eğrilme, bükülme

İNHİNA : Turkish Turkish

(birine) baş eğme

İNHİRAF : Turkish Turkish

sapma, yön değiştirme, başka bir tarafa meyletme

İNHİRAF ETMEK : Turkish Turkish

sapmak

İNHİSAR : Turkish Turkish

tekel

İNHİSAR : Turkish Turkish

yalnız bir kimseye ya da bir teye ait olma

İNHİSAR : Turkish Turkish

tek başına sahip olma

İNHİSAR ETMEK : Turkish Turkish

yalnız...üzerine olmak, yalnız...için olmak,
den dışarı çıkmamak, bir şeyle sınırlanmak

İNHİSARA ALMAK ( YA DA İNHİSARINA ALMAK) : Turkish Turkish

tekeline almak

İNHİSARCI : Turkish Turkish

tekelci

İNHİSARCILIK : Turkish Turkish

tekelcilik

İNHİSARINDA OLMAK : Turkish Turkish

tekelinde olmak

İNHİTAT ETMEK : Turkish Turkish

çökmek, gerilemek

İNHİTAT, -TI : Turkish Turkish

çökme, gerileme, alçalma

İNHİTAT, -TI : Turkish Turkish

güçten düşme, inginlik, yaşlanma

İNİ : Turkish Turkish

kayınbirader

İNİCİ : Turkish Turkish

genel gidişi inceden kalına giden ses

İNİCİ GAM : Turkish Turkish

en inceden en kalına doğru giden seslerin düzeni

İNİK : Turkish Turkish

ınmi?, indirilmi?

İNİK : Turkish Turkish

encek, enik

İNİK DENİZ : Turkish Turkish

gelgit sırasında sular çekildiğinde denizin durumu

İNİKÂS : Turkish Turkish

(işık için) yansıma, yansı