Turkish Turkish
İRTİKÂP : Turkish Turkish
(kötü iş) yapma, kötülük etme
İRTİKÂP : Turkish Turkish
yiyicilik, rüşvet alma
İRTİKÂP : Turkish Turkish
yalan söyleme, hile yapma
İRTİŞA : Turkish Turkish
üşvet alma, rüşvet yeme
İRTİSAM : Turkish Turkish
esmi çıkma, resmi çizilme
İRTİSAM : Turkish Turkish
izdüşüm
IRZ : Turkish Turkish
ir kimsenin, başkaları tarafından dokunulmaması ve saygı gösterilmesi gereken iffeti, namusu
IRZ DÜŞMANI : Turkish Turkish
cinsel zevki için her türlü yasa ve töreleri çiğnemekten çekinmeyen kimse
IRZ EHLİ : Turkish Turkish
sili, iffetli, namuslu
IRZINA GEÇMEK : Turkish Turkish
zor kullanarak, aldatarak, bir kimseyi cinsel zevkine alet etmek, tecavüz etmek
IRZINA GEÇMEK : Turkish Turkish
ir işi beceriksizce yapmak ya da bir şeyi bozmak
IRZINI BOZMAK : Turkish Turkish
ırzına geçmek
İS : Turkish Turkish
dumanın değdiği yerde bıraktığı kara leke
İS : Turkish Turkish
hlk. sürme
IS : Turkish Turkish
kendisinin olan bir şeyi yasa sınırları içinde istediği gibi kullanabilen kimse, iye, °sahip
İSABET ALMAK : Turkish Turkish
vurulmak, yaralanmak
İSABET ETMEK : Turkish Turkish
nişan alınan yere değmek rastlamak
İSABET ETMEK : Turkish Turkish
çıkmak
İSABET ETMEK : Turkish Turkish
yerinde iş görmüş olmak
İSABET Kİ : Turkish Turkish
iyi ki
İSABET OLDU : Turkish Turkish
yerinde, tam isteğe uygun
İSABET, -Tİ : Turkish Turkish
(bir yöne doğru atılan şey için) hedefe vurma, hedefi vurma
İSABET, -Tİ : Turkish Turkish
(piyango vb.) şans oyunlarında, kazanma, çıkma, vurma
İSABET, -Tİ : Turkish Turkish
(öneri, düşünce, söz için) yerindelik, yanılmazlık
İSABET, -Tİ : Turkish Turkish
güzel rastlantı
- Azerbaijani
- Azerbaijani To Azerbaijani
- Azerbaijani To English
- Azerbaijani To Persian(Farsi)
- Turkish
- Turkish To Turkish
- Turkish To English
- Turkish To Germany
- Turkish To French
- English
- English To Azerbaijani
- English To Turkish
- Germany
- Germany To Turkish
- French
- French To Turkish
- تورکجه
- تورکجه To Persian(Farsi)
- تورکجه To تورکجه
- Persian(Farsi)
- Persian(Farsi) To Azerbaijani