Multilingual Turkish Dictionary

Turkish Turkish

Turkish Turkish
İSABET, -Tİ : Turkish Turkish

"çok güzel!", "iyi oldu!" gibi anlamlarda kullanılır

İSABETLİ : Turkish Turkish

yerine düşmüş, yerinde, uygun

İSABETSİZ : Turkish Turkish

yerinde olmayan, uygun olmayan

İSABETSİZLİK : Turkish Turkish

ısabetsiz olma durumu

İŞADAMI, -NI : Turkish Turkish

ticaret ya da sanayi alanına kâr sağlamak amacıyla para yatıran anamalcı

İŞADAMI, -NI : Turkish Turkish

kâr sağlamada becerikli ve başarılı kimse

İSAF : Turkish Turkish

(bir dileği, isteği) yerine getirme

İSAL, -Lİ : Turkish Turkish

ulaştırma

İŞAR : Turkish Turkish

yazıyla bildirme

İŞARET ETMEK : Turkish Turkish

ir şeyi, bir durumu el, yüz hareketleriyle anlatmak, göstermek

İŞARET ETMEK : Turkish Turkish

elirtmek

İŞARET FİŞEĞİ : Turkish Turkish

işaret vermede kullanılan fişek

İŞARET PARMAĞI : Turkish Turkish

- göstermeparmağı, işaretparmağı

İŞARET SIFATI : Turkish Turkish

- gösterme sıfatı

İŞARET VERMEK : Turkish Turkish

ir araç kullanarak bir şeyi belli etmek

İŞARET, -Tİ : Turkish Turkish

ım

İŞARET, -Tİ : Turkish Turkish

elirti, gösterge, °alamet

İŞARET, -Tİ : Turkish Turkish

el, yüz hareketleriyle gösterme

İŞARETÇİ : Turkish Turkish

ışaret veren kimse

İŞARETLEME : Turkish Turkish

ışaretlemek eylemi

İŞARETLEMEK : Turkish Turkish

ir şeye işaret koymak, bir şeyi işaretle belirtmek

İŞARETLENME : Turkish Turkish

ışaretlenmek eylemi

İŞARETLENMEK : Turkish Turkish

ir şeye işaret konulmak, işaretle belirtilmek

İŞARETLEŞME : Turkish Turkish

ışaretleşmek eylemi

İŞARETLEŞMEK : Turkish Turkish

irbirine karşılıklı olarak işaret etmek