Multilingual Turkish Dictionary

Turkish Turkish

Turkish Turkish
IRKÇI : Turkish Turkish

irkçılık yanlısı olan (kimse), kafatasçı

IRKÇILIK : Turkish Turkish

ınsanların toplumsal özelliklerini dirimbilimsel, ırksal özelliklerine indirgeyerek bir ırkın başka ırklara üstün olduğunu öne süren öğreti, kafatasçılık

IRKİ : Turkish Turkish

irksal

İRKİLİŞ : Turkish Turkish

ırkilmek eylemi ya da biçimi

İRKİLME : Turkish Turkish

ırkilmek eylemi

İRKİLMEK : Turkish Turkish

ürkerek geri çekilir gibi olmak ya da şaşırıp duraklamak

İRKİLMEK : Turkish Turkish

irikmek, toplanmak, yığılmak

İRKİLMEK : Turkish Turkish

(vücudun bir yeri) dışarıdan gelen bir uyarıcının etkisiyle kanlanıp şişmek, taharrüş etmek

İRKİLMEK : Turkish Turkish

(akan bir şey) bir engel karşısında duraklayıp birikmek

İRKİLTİCİ : Turkish Turkish

ırkilmeye neden olan

İRKİLTMEK : Turkish Turkish

ırkilmesine neden olmak

İRKİNTİ : Turkish Turkish

su birikintisi

IRKİYAT, -TI : Turkish Turkish

udunbilim, °etnoloji

İRKMEK : Turkish Turkish

irikmek

İRKMEK : Turkish Turkish

iriktirmek toplamak

İRKMEK : Turkish Turkish

tiksinmek

IRKSAL : Turkish Turkish

irkla ilgili olan, °ırki

IRKTAŞ : Turkish Turkish

aynı ırktan olan (kimse)

IRLAMAK : Turkish Turkish

- yırlamak

IRLANDALI : Turkish Turkish

ırlanda halkından olan (kimse)

IRMAK : Turkish Turkish

çoğunlukla denize dökülen, büyük akarsu, °nehir

IRMAK ROMAN : Turkish Turkish

ir olayın, geniş bir zaman diliminde geçtiği bir çağı, bir toplumun geniş bir görünümünü veren, birkaç cilt olabilen çok uzun roman, nehir roman

İRMİK : Turkish Turkish

sert buğdaydan elde edilen taneleri iri, glütence zengin un

İRONİ : Turkish Turkish

düşündüğünü alay amacıyla tersine söyleme, alaysılama

İRONİK : Turkish Turkish

ıroni özelliği taşıyan, alaysılı