Multilingual Turkish Dictionary

Turkish Turkish

Turkish Turkish
KAPİTÜLASYON : Turkish Turkish

ir ülkede yurttaşların zararına olarak yabancılara verilen ayrıcalık hakları

KAPIYA DAYANMAK : Turkish Turkish

gelip çatmak

KAPIYA DAYANMAK : Turkish Turkish

ir şey elde etmek için bir yeri, bir kimseyi zorlamak, göz korkutmak

KAPIYI AÇMAK : Turkish Turkish

aşlamak

KAPIYI AÇMAK : Turkish Turkish

ir işte başkalarına örnek olmak

KAPIYI BÜYÜK AÇMAK : Turkish Turkish

çok masraflı bir işe girişmek ya da hesapsız harcamak

KAPIYI KIRIP ODUN ETMEK : Turkish Turkish

çok sıkışık durumdan kurtulmak için en önemli malını feda etmek

KAPIZ : Turkish Turkish

derin vadi, geçit, boğaz, kapuz

KAPKAÇ, -ÇI : Turkish Turkish

kapıp kaçmak yoluyla yapılan bir çeşit hırsızlık

KAPKAÇÇI : Turkish Turkish

elli etmeden para vb. şeyleri çalıp kaçan (kimse)

KAPKAÇÇI : Turkish Turkish

üstünkörü iş gören, işe gereken önemi vermeyen

KAPKAÇÇILIK : Turkish Turkish

kapkaççı olma durumu

KAPKARA : Turkish Turkish

her yanı kara

KAPKARA : Turkish Turkish

kömür gibi kara, simsiyah

KAPKARANLIK : Turkish Turkish

çok karanlık

KAPLAM : Turkish Turkish

ir kavramın ve o kavramı dile getiren terimin içerdiği varlıkların ve bireysel olayların tümü, °şümul

KAPLAMA : Turkish Turkish

kaplamak eylemi

KAPLAMA : Turkish Turkish

ir şeyin dışına süsleme ya da koruma ereğiyle geçirilen başka maddeden kat

KAPLAMA : Turkish Turkish

üstü herhangi bir başka maddeyle kaplanmış olan

KAPLAMA : Turkish Turkish

kalınlığı 5 mm.'den az, ince ağaç levha

KAPLAMACI : Turkish Turkish

gümüş, altın gibi değerli madenlerle kaplama işi yapan kimse

KAPLAMACILIK : Turkish Turkish

kaplamacı olma durumu

KAPLAMACILIK : Turkish Turkish

kaplamacının işi

KAPLAMAK : Turkish Turkish

her yanını örtmek, °istila etmek

KAPLAMAK : Turkish Turkish

çepeçevre sarmak