Multilingual Turkish Dictionary

Turkish Turkish

Turkish Turkish
KAPLI : Turkish Turkish

kaplanmış, kap geçirilmiş olan

KAPLI : Turkish Turkish

altındakini göstermeyecek kadar çok olan

KAPLI : Turkish Turkish

kabı olan: mavi kaplı defter

KAPLICA : Turkish Turkish

ilıca

KAPLICA : Turkish Turkish

taneleri ufak bir cins buğday (triticum monococcum)

KAPLIK : Turkish Turkish

kap kacak koymaya yarayan yer

KAPLIK : Turkish Turkish

defter, kitap gibi şeyleri kaplamaya yarayan

KAPLIK : Turkish Turkish

herhangi bir kap dolduracak kadar olan

KAPLİN : Turkish Turkish

esnek, geniş kenarlı kadın şapkası

KAPLUMBAĞA : Turkish Turkish

kaplumbağalardan, çok sert ve kemiksi bir kabuk içinde yaşayan, ağır yürüyüşlü, dört ayaklı, sürüngen hayvan (testudo)

KAPLUMBAĞA GİBİ : Turkish Turkish

soğukkanlı ve yavaş hareket eden kimseler için kullanılır

KAPLUMBAĞA YÜRÜYÜŞÜ : Turkish Turkish

çok ağır yürüyüş

KAPLUMBAĞALAR : Turkish Turkish

sürüngenlerden, kara ve deniz kaplumbağalarının türlü cinslerini içine alan takım

KAPMA : Turkish Turkish

kapmak eylemi

KAPMA : Turkish Turkish

hileyle elde edilen

KAPMACA : Turkish Turkish

hileyle elde edilen, kapma

KAPMAK, -AR : Turkish Turkish

irdenbire yakalayarak, çekerek almak

KAPMAK, -AR : Turkish Turkish

isırıp parçalamak

KAPMAK, -AR : Turkish Turkish

koparmak, kıstırmak

KAPMAK, -AR : Turkish Turkish

ışitir işitmez ya da görür görmez bellemek ve öğrenmek

KAPMAK, -AR : Turkish Turkish

ir yeri çabucak tutmak, oraya oturmak: otobüste yer kapmak

KAPMAK, -AR : Turkish Turkish

ulaşmış olmak, geçmek

KAPNİSİT : Turkish Turkish

hidratlı doğal alüminyum fosfat

KAPORTA : Turkish Turkish

motorlu taşıtların motor, sürücü, yolcu vb. bölümlerini örten dış yapısı

KAPORTA : Turkish Turkish

gemi içinin aydınlanması ve hava alması amacıyla güvertede açılmış bulunan camekânlı yer