Turkish Turkish
KAYDIRILMAK : Turkish Turkish
kayması sağlanmak, kaymasına yol açılmak
KAYDIRIŞ : Turkish Turkish
kaydırmak eylemi ya da biçimi
KAYDIRMA : Turkish Turkish
kaydırmak eylemi
KAYDIRMA : Turkish Turkish
alıcının herhangi bir araç üzerinde çeşitli yönlere hareket ettirilmesi
KAYDIRMA : Turkish Turkish
savunmanın belirli bir anında, oyunun güç noktasını birdenbire değiştirme
KAYDIRMAK : Turkish Turkish
kaymasını sağlamak, kaymasına yol açmak
KAYDIRTMAK : Turkish Turkish
kaymasını sağlatmak, kaymasına neden olmak
KAYDİYE : Turkish Turkish
kayıt için alınan para
KAYDOLMA : Turkish Turkish
kaydolmak eylemi, yazılma
KAYDOLMAK : Turkish Turkish
yazılmak
KAYGAN : Turkish Turkish
islak ya da düz olduğundan, kendisi kayan ya da üzerinde kayılan, kaygın
KAYGANA : Turkish Turkish
yumurta çalkanarak yapılan bir çeşit tatlı
KAYGANA : Turkish Turkish
omlet
KAYGANLIK : Turkish Turkish
kaygan olma durumu
KAYGI : Turkish Turkish
üzüntü, endişe duyulan düşünce tasa
KAYGI ÇEKMEK : Turkish Turkish
üzüntü, tasa duymak
KAYGILANDIRMA : Turkish Turkish
kaygılandırmak eylemi
KAYGILANDIRMAK : Turkish Turkish
kaygılanmasına neden olmak
KAYGILANIŞ : Turkish Turkish
kaygılanmak eylemi ya da biçimi
KAYGILANMA : Turkish Turkish
kaygılanmak eylemi, üzülme
KAYGILANMAK : Turkish Turkish
kaygı duymak, üzülmek
KAYGILI : Turkish Turkish
kaygısı olan, üzüntülü
KAYGILILIK : Turkish Turkish
kaygılı olma durumu
KAYGIN : Turkish Turkish
kaygan
KAYGIN : Turkish Turkish
gebe deve
- Azerbaijani
- Azerbaijani To Azerbaijani
- Azerbaijani To English
- Azerbaijani To Persian(Farsi)
- Turkish
- Turkish To Turkish
- Turkish To English
- Turkish To Germany
- Turkish To French
- English
- English To Azerbaijani
- English To Turkish
- Germany
- Germany To Turkish
- French
- French To Turkish
- تورکجه
- تورکجه To Persian(Farsi)
- تورکجه To تورکجه
- Persian(Farsi)
- Persian(Farsi) To Azerbaijani