Multilingual Turkish Dictionary

Turkish Turkish

Turkish Turkish
KAYNAK : Turkish Turkish

ir şeyi üreten, yaratan

KAYNAK : Turkish Turkish

ıki metal ya da yapay parçayı ısıl yolla birleştirme yöntemi, kaynaştırıp yapıştırma işi

KAYNAK DİL : Turkish Turkish

çeviride çevrilen metnin yazılmış olduğu dil

KAYNAK KİŞİ : Turkish Turkish

sağlam, doğru, bilgiler edinilen kimse

KAYNAK YAPMAK : Turkish Turkish

iki metal ya da yapay parçayı ısıl yolla birleştirmek

KAYNAK YAPMAK : Turkish Turkish

saça saç eklemek

KAYNAK YAPMAK : Turkish Turkish

ekleme yerlerindeki bir kuyruğa aradan girmek

KAYNAKÇA : Turkish Turkish

elli bir konu, yer ya da dönemle ilgili yayınların tümünü kapsayan ya da en iyilerini seçen yapıt, °bibliyografya, °bibliyografi

KAYNAKÇASAL : Turkish Turkish

kaynakçayla ilgili, °bibliyografik

KAYNAKÇI : Turkish Turkish

kaynak yapan kimse

KAYNAKÇILIK : Turkish Turkish

kaynak yapma işi

KAYNAKLANMAK : Turkish Turkish

nedeni, kaynağı herhangi bir şey olmak

KAYNAKLI : Turkish Turkish

kaynak yapılmış: kaynaklı boru

KAYNAKLI : Turkish Turkish

elli bir kaynağı olan belli bir kaynaktan olan

KAYNAMA : Turkish Turkish

kaynamak eylemi

KAYNAMA NOKTASI : Turkish Turkish

saf bir sıvının belirli bir basınçta kaynamaya başladığı sıcaklık

KAYNAMAK : Turkish Turkish

ir sıvı, sıcaklığı belli bir dereceyi bulunca, buhar durumuna geçerek fokurdamak

KAYNAMAK : Turkish Turkish

(böyle bir sıvının içinde bulunan şey) fokurdamak

KAYNAMAK : Turkish Turkish

(yemek için) pişmek, haşlanmak

KAYNAMAK : Turkish Turkish

(su için) yerden çıkmak

KAYNAMAK : Turkish Turkish

(kırık, çatlak kemik ya da metal parçaları için) eski durumunu almak, birbirine yapışmak

KAYNAMAK : Turkish Turkish

(yara için) kapanmak, iyileşmek

KAYNAMAK : Turkish Turkish

(mayalı bir şey için) kabarıp köpürmek

KAYNAMAK : Turkish Turkish

(mide için) ekşimek

KAYNAMAK : Turkish Turkish

çalkantı durumunda olmak, dalgalanmak