Multilingual Turkish Dictionary

Turkish Turkish

Turkish Turkish
ETÇİLLİK : Turkish Turkish

etçil olma durumu

ETEK : Turkish Turkish

giysinin belden aşağıda kalan bölümü

ETEK : Turkish Turkish

vücudun belden aşağısına giyilen değişik biçimlerde, genellikle kadın giysisi

ETEK : Turkish Turkish

giysinin alt kenarı

ETEK : Turkish Turkish

masa, kanepe örtüsü, perde, çadır vb. gibi kumaştan olan şeylerin yere sarkan bölümü

ETEK : Turkish Turkish

dağ, tepe, yığın gibi yamaçlı şeylerin alt bölümü

ETEK : Turkish Turkish

ut yeri, edep yeri

ETEK : Turkish Turkish

yağmur sularının, çatının kimi yerlerinden içeri sızmasını önlemek için yapılan sac örtü

ETEK BEZİ : Turkish Turkish

kundak çocuklarının belden aşağısına sarılan bez

ETEK DOLUSU ( YA DA ETEK ETEK) : Turkish Turkish

pek çok, bol bol

ETEK KİRİ : Turkish Turkish

yolsuz ilişki

ETEK ÖPMEK : Turkish Turkish

yaltaklanmak, dalkavukluk etmek

ETEKİ AYAĞINA DOLAŞMAK : Turkish Turkish

eli ayağı dolaşmak

ETEKİ BELİNDE : Turkish Turkish

kıvrak ve hamarat (kadın)

ETEKİ DÜŞÜK : Turkish Turkish

pasaklı (kadın)

ETEKİ KİRLENMEK : Turkish Turkish

(kadın için) namusuna dokunulmak

ETEKİNE DÜŞMEK ( YA DA SARILMAK) : Turkish Turkish

yalvarıp yakarmak

ETEKİNE YAPIŞMAK ( YA DA SIĞINMAK) : Turkish Turkish

irinin koruyuculuğuna sığınmak

ETEKLEMEK : Turkish Turkish

irinin eteğini öpmek ya da öper gibi yapmak

ETEKLEMEK : Turkish Turkish

yaranmaya çalışmak, dalkavukluk etmek

ETEKLERİ TUTUŞMAK : Turkish Turkish

çok telaşlanmak

ETEKLERİ ZİL ÇALMAK : Turkish Turkish

çok sevinmek

ETEKLİK : Turkish Turkish

vücudun belden aşağısını örten beli dar, altı geniş genellikle kadın giysisi, etek

ETEKLİK : Turkish Turkish

etek yapılabilen kumaş

ETEKLİK : Turkish Turkish

ir şeyin aşağıya doğru uzanan yüzü