Multilingual Turkish Dictionary

Turkish Turkish

Turkish Turkish
ETİKET, -Tİ : Turkish Turkish

toplum içindeki davranışlarda izlenecek yol, °teşrifat

ETİKET, -Tİ : Turkish Turkish

kişinin toplumsal, uğraşsal konumu, mevki, ünvan

ETİKETÇİ : Turkish Turkish

etiket yapıştıran kimse

ETİKETÇİ : Turkish Turkish

etikete önem veren, etikete sıkı sıkıya bağlı olan

ETİKETÇİLİK : Turkish Turkish

etiketçi olma durumu

ETİKETLEMEK : Turkish Turkish

satışa çıkarılan mal üzerine etiket koymak

ETİKETLENMEK : Turkish Turkish

satışa çıkarılan mal üzerine etiket konulmak

ETİKETLETMEK : Turkish Turkish

etiketlemek eylemini yaptırmak

ETİKETLİ : Turkish Turkish

etiketi olan

ETİKETSİZ : Turkish Turkish

etiketi bulunmayan

ETİL : Turkish Turkish

organik bileşiklerin bileşimine giren karbon ve hidrojen atomları grubu

ETİLEN : Turkish Turkish

yanıcı, renksiz, az kokulu, 0,97 yoğunluğunda karbon ve hidrojen bileşimi

ETİMOLOG : Turkish Turkish

kökenbilimci

ETİMOLOJİ : Turkish Turkish

kökenbilim

ETİMOLOJİ : Turkish Turkish

ir sözcüğün kökeni

ETİMOLOJİK : Turkish Turkish

kökenbilimsel

ETİNDEN ET KOPARMAK ( YA DA KESMEK) : Turkish Turkish

çok acı vermek

ETİNE DOLGUN : Turkish Turkish

şişman sayılmayan, balıketinde

ETİYOLOJİ : Turkish Turkish

nedenbilim

ETİYOPYALI : Turkish Turkish

etiyopya halkından olan, habeş, habeşi

ETKEN : Turkish Turkish

ir sonuca katkıda bulunan, etki yapan her şey, °amil, °faktör

ETKEN : Turkish Turkish

doğrudan doğruya öznenin yaptığı işi, oluşu anlatan eylem, "edilgen" karşıtı, °malum

ETKEN : Turkish Turkish

ir madde üzerinde belli bir değişiklik yapan, °müessir

ETKEN EYLEM : Turkish Turkish

öznesi belli olan eylem

ETKENLİK : Turkish Turkish

etken olma durumu