Multilingual Turkish Dictionary

Turkish Turkish

Turkish Turkish
EZİMEVİ, -Nİ : Turkish Turkish

tohumların ezilip yağ çıkarıldığı yer

EZİNÇ : Turkish Turkish

şiddetli acı ve sıkıntı, °azap

EZİNTİ : Turkish Turkish

açlık etkisiyle midede duyulan tedirginlik

EZİNTİ : Turkish Turkish

korku ya da heyecan nedeniyle duyulan eziklik, sıkıntı

EZİYET ÇEKMEK : Turkish Turkish

zahmet ve sıkıntıya uğramak

EZİYET ETMEK : Turkish Turkish

zahmet ve sıkıntı vermek, canını yakmak

EZİYET VERMEK : Turkish Turkish

zahmet çektirmek

EZİYET, -Tİ : Turkish Turkish

aşırı güçlük ve sıkıntı, üzgü

EZİYETLİ : Turkish Turkish

eziyet çekerek yapılan

EZİYETLİ : Turkish Turkish

eziyet veren, eziyet çektiren, üzgülü

EZİYETSİZ : Turkish Turkish

eziyet çekmeden yapılan, sıkıntısız, üzgüsüz

EZKAZA : Turkish Turkish

kazayla, yanlışlıkla, rasgele

EZME : Turkish Turkish

ezmek eylemi

EZME : Turkish Turkish

sebze ya da yemiş ezerek yapılan yiyecek

EZMEK İP GEÇMEK : Turkish Turkish

çok sarsarak kesin üstünlük sağlamak

EZMEK, -ER : Turkish Turkish

üstüne basarak ya da bir şey arasına sıkıştırarak yassılaştırmak, biçimini değiştirmek

EZMEK, -ER : Turkish Turkish

ağır bir şeyle bir canlının üzerinden geçmek, çiğnemek

EZMEK, -ER : Turkish Turkish

(bir şeyi) sıvı içinde bastırıp karıştırarak eritmek

EZMEK, -ER : Turkish Turkish

üzmek, sıkıntıya sokmak

EZMEK, -ER : Turkish Turkish

askı altında tutmak

EZMEK, -ER : Turkish Turkish

dayanıklılığını aşacak derecede çalıştırarak yormak

EZMEK, -ER : Turkish Turkish

yenmek, sindirmek

EZMEK, -ER : Turkish Turkish

harcamak

F : Turkish Turkish

flüor'un simgesi

F, F : Turkish Turkish

türk abecesinin yedinci harfi. "fe" adı verilen bu harf sesbilim bakımından dişdudak ünsüzlerinin ötümsüzüdür