Multilingual Turkish Dictionary

Turkish Turkish

Turkish Turkish
FAKİR : Turkish Turkish

alçakgönüllülük için birinci kişi adılı olarak kullanılırdı

FAKİR : Turkish Turkish

hindistan'da, yokluğa, eziyete kendini alıştırmış derviş

FAKIR, -KRI : Turkish Turkish

yoksulluk, fukaralık

FAKİRFUKARA : Turkish Turkish

yoksullar

FAKİRHANE : Turkish Turkish

düşkünler yurdu

FAKİRHANE : Turkish Turkish

alçakgönüllülük göstermek için "evimiz" anlamında kullanılır

FAKİRİZM : Turkish Turkish

hint felsefesinde insan vücudu bütün kötülüklerin kaynağı sayıldığından, bedene eziyeti ruhun kurtuluşu ve mutluluğu için gerekli gören çilekeşlik, hint dervişliği

FAKİRLEŞME : Turkish Turkish

yoksullasma

FAKİRLEŞME : Turkish Turkish

ir topluluğun ya da toplumsal sınıfın yoksullaşması

FAKİRLEŞMEK : Turkish Turkish

yoksullaşmak

FAKİRLEŞTİRİLMEK : Turkish Turkish

yoksullaştırılmak

FAKİRLEŞTİRİLMİŞ : Turkish Turkish

fakirleştirilmiş, yoksul duruma getirilmiş, yoksullastşrşlmşs

FAKİRLEŞTİRMEK : Turkish Turkish

yoksullaştırmak

FAKİRLEŞTİRMEK : Turkish Turkish

ir topluluğu ya da toplumsal sınıfı yavaş yavaş yoksul duruma getirmek

FAKİRLİK : Turkish Turkish

yoksulluk

FAKİRLİK : Turkish Turkish

verimsizlik, kısırlık

FAKİRLİK : Turkish Turkish

yetersizlik

FAKOMETRE : Turkish Turkish

gözmerceğinin kırılma gücünü ölçmeye yarayan araç

FAKS : Turkish Turkish

yazı, çizi ve resimleri telefon bağlantısıyla anında tıpkıbasım olarak gönderip alabilen elektronik aygıt

FAKS : Turkish Turkish

u aygıtla gönderilmiş yazı, ileti

FAKS ÇEKMEK : Turkish Turkish

haber, bilgi ya da görüntüyü faks aracılığıyla göndermek

FAKSİMİLE : Turkish Turkish

tıpkıbasım, faks

FAKSLAMAK : Turkish Turkish

faks aracılığıyla göndermek

FAKSLANMAK : Turkish Turkish

faks aracılığıyla gönderilmek

FAKSLATMAK : Turkish Turkish

faks aracılığıyla göndertmek