Multilingual Turkish Dictionary

Turkish Turkish

Turkish Turkish
FAKTİTİF : Turkish Turkish

ettirgen eylem

FAKTÖR : Turkish Turkish

etken; etmen

FAKÜL : Turkish Turkish

enek

FAKÜLTE : Turkish Turkish

ir üniversitenin, öğrenim alanı ya da uzmanlık konusu bakımından ayrılmış ilgili bölümlerinden oluşan kollarından her biri

FAKÜLTE : Turkish Turkish

u bölümlerin bulunduğu bina

FAKÜLTELİ : Turkish Turkish

fakülte öğrencisi olan (kimse)

FAL : Turkish Turkish

geleceği öğrenmek, şans ve kısmeti anlamak amacıyla oyun kâğıdı, kahve telvesi, el ayası gibi şeylere bakarak anlam çıkarma, bakı

FAL AÇMAK (YA DA BAKMAK) : Turkish Turkish

akla, su, iskambil vb. ye bakarak gelecekte olacak şeyleri anlamaya çalışmak

FAL TAŞI : Turkish Turkish

falcıların fala bakmak için kullandıkları değişik biçim ve renklerdeki taş

FALAKA : Turkish Turkish

ceza olarak ayak tabanlarına vurmakta kullanılan, ayakları uygun bir durumda sıkıştırıp tutan kalınca bir sopayla bunun iki ucuna bağlı bir ipi olan işkence aracı

FALAKA : Turkish Turkish

u araçla uygulanan dayak cezası

FALAKA : Turkish Turkish

kimi kaldıraçlarda kullanılan ucu iple bağlı ağaç parçası

FALAKACI : Turkish Turkish

kola çıkan sadrazamın, ıstanbul kadısının, yeniçeri ağasının ya da sekbanbaşının yanında bulunan ve suçlu bulunanları falakaya yatıran görevli

FALAKALI : Turkish Turkish

falakası olan

FALAKAYA ÇEKMEK (YATIRMAK, VURMAK YA DA YIKMAK) : Turkish Turkish

falakaya bağlayarak dövmek

FALAN : Turkish Turkish

söylenmesi istenmeyen ya da gerekli görülmeyen bir özel adın yerini tutar

FALAN : Turkish Turkish

tarih, yer, kişi ve benzeri sözcüklerle sıfat tamlamaları yapıldığında, bu tamlamalar, yinelenmek istenmeyen şeyleri genel olarak anlatmaya yarar

FALAN : Turkish Turkish

tümcede belirtilen nesne ya da nesnelerden sonra gelerek "ve benzerleri"anlamında kullanılır

FALAN FİLAN (FISTIK, FEŞMEKÂN YA DA FESTEKİZ) : Turkish Turkish

önem verilmeyen, hafifsenen şeyler için kullanılır

FALANCA : Turkish Turkish

falan, filan

FALANINCI : Turkish Turkish

söylenmesi gerekli görülmeyen sıra sayısı yerine kullanılır, filanıncı

FALANJ : Turkish Turkish

eski yunanlılarda, özellikle makedonya yayalarının çekirdeğini oluşturan mızraklı alay

FALANJ : Turkish Turkish

kimi ülkelerde yarı askeri siyasal örgütlere verilen ad

FALANJİST : Turkish Turkish

ıspanya'da falanj üyesi, °faşist

FALÇATA : Turkish Turkish

eğri kunduracı bıçağı