English To Turkish
LIGHTER : English Turkish Redhouse
light.erlay'tır isim mavna, salapurya, layter
LIGHTHEADED : English Turkish Redhouse
light.head.edlayt'hedîd sıfat başı dönen, sersemlemiş
LIGHTHEARTED : English Turkish Redhouse
light.heart.edlayt'hartîd sıfat kaygısız, endişesiz, tasasız, neşeli, şen
LIGHTHOUSE : English Turkish Redhouse
light.houselayt'haus isim fener kulesi
LIGHTING : English Turkish Redhouse
light.inglayt'îng isim aydınlatma, ışıklandırma
LIGHTLY : English Turkish Redhouse
light.lylayt'li zarf
hafifçe.
kolayca, kolaylıkla.
ciddiye almadan, umursamazca.
neşeyle
LIGHTNESS : English Turkish Redhouse
light.nessisim hafiflik
LIGHTNING : English Turkish Redhouse
light.ninglayt'nîng isim şimşek; yıldırım
LIGHTNING BUG : English Turkish Redhouse
ateşböceği, yıldızböceği
LIGHTNING CONDUCTOR : English Turkish Redhouse
İngiliz İngilizcesiyıldırımsavar, paratoner
LIGHTNING ROD : English Turkish Redhouse
yıldırımsavar, paratoner
LIGHTWEIGHT : English Turkish Redhouse
light.weightlayt'weyt sıfat
hafif.
önemsiz. isim
spor tüysıklet, hafifsıklet.
yeteneksiz kimse
LIGNITE : English Turkish Redhouse
lig.nitelîg'nayt isim linyit
LIGNUM VITAE : English Turkish Redhouse
lig.num vi.taelîg'nım vay'ti peygamberağacı
LIGUSTRUM : English Turkish Redhouse
li.gus.trumlîgıs'trım isim kurtbağrı
LIKABLE : English Turkish Redhouse
lik.a.blelay'kıbıl sıfat hoşa giden, hoş
LIKE : English Turkish Redhouse
likelayk fiil hoşlanmak, sevmek; beğenmek
LIKE A BOLT OUT OF THE BLUE : English Turkish Redhouse
eklenmedik bir şekilde, birdenbire
LIKE A DROWNED RAT : English Turkish Redhouse
sırsıklam, sırılsıklam
LIKE A HOUSE AFIRE : English Turkish Redhouse
şiddetle, kuvvetle
LIKE A SHOT : English Turkish Redhouse
derhal, hemen, hiç tereddüt etmeden.
şimşek gibi, yıldırım gibi, çabucak
LIKE A STREAK OF LIGHTNING : English Turkish Redhouse
yıldırım gibi
LIKE ALL GET-OUT : English Turkish Redhouse
konuşma dilison sürat, delicesine, deli gibi: They were working like all get-out. Eşek gibi çalışıyorlardı. He was running like all get-out. Deli gibi koşuyordu
LIKE CLOCKWORK : English Turkish Redhouse
saat gibi, çok düzenli, tıkır tıkır
LIKE CRAZY : English Turkish Redhouse
konuşma diliBir şeyi vurgulamak için kullanılır: These ties are selling like crazy. Bu kıravatlar kapış kapış gidiyor. This rose is blooming like crazy this year. Bu gül bu yıl çok çiçek açıyor. They are working like crazy. Deli gibi çalışıyorlar
- Azerbaijani
- Azerbaijani To Azerbaijani
- Azerbaijani To English
- Azerbaijani To Persian(Farsi)
- Turkish
- Turkish To Turkish
- Turkish To English
- Turkish To Germany
- Turkish To French
- English
- English To Azerbaijani
- English To Turkish
- Germany
- Germany To Turkish
- French
- French To Turkish
- تورکجه
- تورکجه To Persian(Farsi)
- تورکجه To تورکجه
- Persian(Farsi)
- Persian(Farsi) To Azerbaijani