Multilingual Turkish Dictionary English To Turkish

LIFT A BLOCKADE : English Turkish Redhouse

ablukayı kaldırmak

LIFT OFF : English Turkish Redhouse

(roket) havalanmak, kalkmak

LIFT UP ONE'S VOICE : English Turkish Redhouse

ağırmak, sesini yükseltmek

LIFTOFF : English Turkish Redhouse

lift.offlîft'ôf isim (roket) havalanma, kalkma

LIGAMENT : English Turkish Redhouse

lig.a.mentlîg'ımınt isim, anatomi bağ

LIGATE : English Turkish Redhouse

li.gatelay'geyt fiil, tıbbi (kan damarını) bağlamak

LIGATION : English Turkish Redhouse

li.ga.tionisim bağlama; bağlanma

LIGATURE : English Turkish Redhouse

lig.a.turelîg'ıçûr, lîg'ıçır isim
bağ.
bağlama, raptetme.
tıbbi kan damarını bağlamak için kullanılan iplik.
müzik bağ

LIGHT : English Turkish Redhouse

lightlayt fiil (lighted/lit)
konmak.
üzerine düşmek.
(at veya arabadan) inmek

LIGHT COMEDY : English Turkish Redhouse

hafif komedi

LIGHT FIXTURES : English Turkish Redhouse

(duvar veya tavana yerleştirilen) lamba armatürleri

LIGHT IN THE HEAD : English Turkish Redhouse

başı dönmüş, sersemlemiş.
budala, ahmak.
deli

LIGHT INDUSTRY : English Turkish Redhouse

hafif sanayi

LIGHT INTO : English Turkish Redhouse

konuşma dili-e saldırmak

LIGHT LITERATURE : English Turkish Redhouse

eğlendirici, kolay okunan hafif kitaplar

LIGHT MEAL : English Turkish Redhouse

hafif yemek

LIGHT METER : English Turkish Redhouse

ışıkölçer

LIGHT OPERA : English Turkish Redhouse

operet

LIGHT OUT : English Turkish Redhouse

aceleyle yola çıkmak, yola düzülmek

LIGHT SLEEPER : English Turkish Redhouse

uykusu hafif kimse

LIGHT UP : English Turkish Redhouse

i aydınlatmak; aydınlanmak.
(sigara, puro, pipo) yakmak

LIGHT YEAR : English Turkish Redhouse

ışık yılı

LIGHT-FINGERED : English Turkish Redhouse

light-fin.geredlayt'fîng.gırd sıfat hırsızlığı benimsemiş, eli uzun

LIGHT-FOOTED : English Turkish Redhouse

light-foot.edlayt'fûtîd sıfat çevik, zarif

LIGHTEN : English Turkish Redhouse

light.enlayt'ın fiil aydınlatmak, ışık saçmak