English To Turkish
LIKE FATHER, LIKE SON. : English Turkish Redhouse
Tıpkı babasına benzer
LIKE HELL : English Turkish Redhouse
konuşma dili
deli gibi: He was running like hell. Deli gibi koşuyordu.
hiç; aksine
LIKE LIGHTNING : English Turkish Redhouse
şimşek gibi, yıldırım gibi, çok çabuk
LIKE MAD : English Turkish Redhouse
konuşma dilibakınız like crazy
LIKEABLE : English Turkish Redhouse
like.a.blelay'kıbıl sıfat bakınız likable
LIKELIHOOD : English Turkish Redhouse
like.li.hoodlayk'lihûd isim olasılık, ihtimal
LIKELY : English Turkish Redhouse
like.lylaykli sıfat
olası, muhtemel.
uygun: a likely day for a picnic pikniğe uygun bir gün.
geleceği parlak: a likely candidate geleceği parlak bir aday.
inanılır: a likely story inanılır bir hikâye. zarf muhtemelen
LIKEMINDED : English Turkish Redhouse
like.mind.edlayk'mayn'dîd sıfat hemfikir
LIKEN : English Turkish Redhouse
lik.enlay'kın fiil to
e benzetmek
LIKENESS : English Turkish Redhouse
like.nesslayk'nîs isim
suret, kılık.
resim, portre.
benzerlik, benzeşme
LIKES AND DISLIKES : English Turkish Redhouse
(bir kimsenin) sevdiği ve sevmediği şeyler
LIKEWISE : English Turkish Redhouse
like.wiselayk'wayz zarf
aynı biçimde, aynen; keza.
ayrıca, ve de
LIKING : English Turkish Redhouse
lik.inglay'kîng isim
hoşlanma, sevme; beğenme.
sevgi.
ilgi; eğilim
LILAC : English Turkish Redhouse
li.laclay'läk, lay'lık isim
leylak.
leylak rengi, açık mor, lila. sıfat leylak rengindeki, açık mor, lila
LILT : English Turkish Redhouse
liltlîlt isim (ses tonunda) hoş bir iniş çıkış
LILY : English Turkish Redhouse
lil.ylîl'i isim zambak
LILY OF THE VALLEY : English Turkish Redhouse
müge, inciçiçeği
LILY-LIVERED : English Turkish Redhouse
lily-liv.eredsıfat korkak, ödlek, yüreksiz
LILY-WHITE : English Turkish Redhouse
lily-whitesıfat bembeyaz, zambak gibi beyaz
LIMA : English Turkish Redhouse
li.malay'mı isim bakınız lima bean
LIMA BEAN : English Turkish Redhouse
limafasulyesi
LIMB : English Turkish Redhouse
limblîm isim
kol ve bacak gibi vücuda eklemle bağlı organ.
ağacın ana dalı.
kol, dal
LIMBER : English Turkish Redhouse
lim.berlîm'bır fiil, spor up bedeni ısıtmak, ısınma hareketleri yapmak. sıfat eğilir bükülür, oynak (özellikle kol ve bacaklar)
LIMBO : English Turkish Redhouse
lim.bolîm'bo isim büyük harf ile Araf
LIME : English Turkish Redhouse
limelaym isim misket limonu
- Azerbaijani
- Azerbaijani To Azerbaijani
- Azerbaijani To English
- Azerbaijani To Persian(Farsi)
- Turkish
- Turkish To Turkish
- Turkish To English
- Turkish To Germany
- Turkish To French
- English
- English To Azerbaijani
- English To Turkish
- Germany
- Germany To Turkish
- French
- French To Turkish
- تورکجه
- تورکجه To Persian(Farsi)
- تورکجه To تورکجه
- Persian(Farsi)
- Persian(Farsi) To Azerbaijani