Multilingual Turkish Dictionary

English To Turkish

English To Turkish
COMPETENT : English Turkish

adj. yeterli, yetenekli, ehil, yetkili; yasal

COMPETENT AUTHORITIES : English Turkish

yetkili makamlar, yetkili yönetim, yetkili güç

COMPETENT AUTHORITY : English Turkish

yetkili makam, yetkili uzman, bilgili otorite, onaylı merci

COMPETENTLY : English Turkish

adv. yetenekli bir şekilde, beceriklice, ustaca, becerikli bir şekilde, maharetle

COMPETITION : English Turkish

n. yarışma, rekabet, çekişme

COMPETITIONER : English Turkish

n. yarışçı, yarışma veya mücadele katılımcısı

COMPETITIVE : English Turkish

adj. yarışmaya dayanan, rekabete dayanan, rekabet edebilen, rakip olan, hırslı

COMPETITIVE GAME : English Turkish

ekabet oyunu, insanların galibiyet için yarıştıkları oyun

COMPETITIVELY : English Turkish

adv. rekabetçi bir şekilde, yarışmaya dayanan bir şekilde

COMPETITIVENESS : English Turkish

n. rekabet edebilirlik, rekabetçi olma niteliği, diğerlerinin becerilerini sürekli geride bırakmaya çalışma niteliği

COMPETITOR : English Turkish

n. rakip, yarışmacı, yarışçı

COMPILABLE : English Turkish

adj. derlenebilir, toplanabilir, derlenebilen, bir araya getirilebilir

COMPILATION : English Turkish

n. derleme, derleme eser

COMPILATION ERROR : English Turkish

derleme hatası, bilgisayar derleme komutlarındaki hata; değişik bilgileri bir araya getirirken yapılan hata (liste, kitap, rapor, vs. ,için)

COMPILATION UNIT : English Turkish

derleme birimi, Java programlama dilinde derlenebilen en küçük program birimi

COMPILE : English Turkish

v. derlemek, toplamak, telif etmek, sıralamak

COMPILER : English Turkish

n. derleyici, derleyen kimse

COMPLACENCE : English Turkish

n. memnuniyet, gönül rahatlığı, halinden memnun olma

COMPLACENCY : English Turkish

n. memnuniyet, gönül rahatlığı, halinden memnun olma

COMPLACENT : English Turkish

adj. halinden memnun, rahat; ilgisiz, boşveren

COMPLACENTLY : English Turkish

adv. kendinden memnun bir şekilde, kendini beğenmiş bir şekilde, ilgisizce; huzurlu bir şekilde, sakince

COMPLAIN : English Turkish

v. şikâyet etmek, söylenmek, yakınmak, şikâyetçi olmak, sızlanmak; ihbar etmek; dava açmak

COMPLAIN ABOUT : English Turkish

v. şikayetçi olmak,
ile ilgili memnuniyetsizlik ifade etmek,
ile ilgili kusur bulmak

COMPLAIN OF : English Turkish

v. yakınmak, acı hissi ifade etmek,
den memnuniyetsizlik belirtmek, hoşnutsuzluk ifade etmek

COMPLAIN TO : English Turkish

-den şikayet etmek,
e kusur bulmak,
hakkında ıstırap veya hoşnutsuzluk ifade etmek