Multilingual Turkish Dictionary English To Turkish

COMPLETELY SURROUNDED : English Turkish

tamamen çevrili, kuşatılmış, dört bir yanı kapatılmış

COMPLETELY WRONG : English Turkish

adj. tamamen yanlış

COMPLETENESS : English Turkish

n. tamlık, bütünlük

COMPLETER : English Turkish

n. tamamlayan kimse, bitiren veya sonuçlandıran kimse veya bir şey

COMPLETION : English Turkish

n. tamamlama, bitirme, ikmal

COMPLETION DATE : English Turkish

n. tamamlama tarihi

COMPLETION OF ACCOUNT : English Turkish

hesabın tamamlanması, borçların tamamen ödenmesi, ödeme

COMPLETION OF PROCEEDINGS : English Turkish

dava işlemlerinin tamamlanması, bir kararın verildiği aşama, bir duruşmanın sonu

COMPLETIVE : English Turkish

adj. tamamlayan, neticelendiren veya sonuçlandıran

COMPLEX : English Turkish

n. kompleks; bileşik şey; karışık şey; blok, site

COMPLEX : English Turkish

adj. kompleks, bileşik, karmaşık, karışık, komplike

COMPLEX FRACTION : English Turkish

kompleks kesir, tamsayı ile birleştirilmiş olan kesir (3 ½ gibi)

COMPLEX FUNCTION : English Turkish

karmaşık fonksiyon, karmaşık fonksiyonlar içeren fonksiyon

COMPLEX NUMBER : English Turkish

karmaşık sayı, gerçek ve hayali sayıların kombinasyonu olan sayı, somut olmayan sayılar (Matematik)

COMPLEX NUMBERS : English Turkish

karmaşık sayılar, gerçek ve hayali sayıların kombinasyonu olan sayı, somut olmayan sayılar (Matematik)

COMPLEX PERSONALITY : English Turkish

karmaşık kişilik, bir karakterin derinliği ve zekası

COMPLEX SENTENCE : English Turkish

ileşik cümle

COMPLEXION : English Turkish

n. cilt, ten rengi; görünüm; renk; yön, gidişat

COMPLEXION COFFEE : English Turkish

n. complexion coffee, orta koyu kahve

COMPLEXIONAL : English Turkish

adj. cilt rengi ile ilgili, yüz rengi ile ilgili, cildin ve yüzün görünümü ile ilgili; bir şeylerin durumu ile ilgili, mevcut durum ile ilgili

COMPLEXIONED : English Turkish

adj.
benizli, belli bir cilt türü veya yüz rengi olan (başka kelimelerle kombinasyon halinde kullanılan)

COMPLEXITY : English Turkish

n. güçlük, zorluk, karışıklık, karmaşa

COMPLEXLY : English Turkish

adv. karmaşa içinde, karmaşık bir şekilde, karışık olarak

COMPLEXNESS : English Turkish

n. karışıklık, karışık, karmaşıklık

COMPLIANCE : English Turkish

n. uyma, itaat, rıza, uysallık