English To Turkish
COMPLEMENTATION : English Turkish
n. tümleme, (Dilbilim) bütünleyici dağılım, kelimeler içinde aynı yere yerleştirilemeyen sesler veya fonemler arasındaki ilişki
COMPLETE : English Turkish
v. doldurmak, tamamlamak, bitirmek, yerine getirmek, uygulamak
COMPLETE : English Turkish
adj. tam, tamam, tamamı, eksiksiz, tamamlanmış, iyice, mükemmel, bütün
COMPLETE AMNESTY : English Turkish
umumi af, genel af, genel af
COMPLETE ASS : English Turkish
eşek herif, tam bir aptal, gerçek ahmak
COMPLETE BLOOD COUNT : English Turkish
tam kan sayımı, tüm kan hücreleri türlerinin tam sayımı yapıldığı kan testi, CBC (Tıp)
COMPLETE CHAOS : English Turkish
tam kaos, tam karışıklık, tam kargaşa
COMPLETE DARKNESS : English Turkish
zifiri karanlık, kapkaranlık, hiç ışık olmama durumu
COMPLETE DEGENERATION : English Turkish
tam dejenerasyon, tamamen bozulma, tamamen dağılma
COMPLETE DESTRUCTION : English Turkish
tamamen yok etme, tam yıkım, tam ziyan, tam yıkım
COMPLETE FOOL : English Turkish
tam aptal, tam geri zekalı, tam salak, çok aptal kişi, budala olan kimse
COMPLETE IDIOT : English Turkish
tam salak, tam geri zekalı, tam aptal
COMPLETE INVALID : English Turkish
tamamen sakat olan, yüzde yüz felçli olan
COMPLETE ONE'S SENTENCE : English Turkish
v. cezasını çekmek
COMPLETE ONE'S TERM : English Turkish
süresini tamamlamak, görev süresini bitirme, hizmet süresini tamamlama
COMPLETE OVERHAUL : English Turkish
genel bakım, tam yenileme, kapsamlı onarım, kapsamlı rekonstrüksiyon
COMPLETE PROTEIN : English Turkish
tam protein, tüm temel amino asitleri içeren gıda kaynağı (hayvansal kaynaklar: et, süt ürünler, yumurta, vs.)
COMPLETE REST : English Turkish
tamamen dinlenme, tam rahatlama, dinçleştirici uyku
COMPLETE SILENCE : English Turkish
tam sessizlik, gürültü yokluğu, tam sükut
COMPLETE SURRENDER : English Turkish
tamamen teslim olma, tamamen bırakma, tamamen vazgeçmek
COMPLETED : English Turkish
adj. tarihinde tamamlandı
COMPLETELY : English Turkish
adv. bütün bütün, düpedüz, tamamen, bütün olarak, tamamiyle, bütünüyle, iyice, tam olarak
COMPLETELY DISAPPEARED : English Turkish
tamamen yok oldu, tamamen görünmez oldu
COMPLETELY FURNISHED : English Turkish
tamamen mobilyalı, gerekli olan tüm aletler ve mobilyalar ile donatılmış (daire, ev, vs.)
COMPLETELY KNOCKED DOWN : English Turkish
tamamen sökülmüş, (Gemicilikte) daha sonra birleştirilmek için parça parça satılan ticari eşya (Yeni Zelanda’da kullanılan terim)
- Azerbaijani
- Azerbaijani To Azerbaijani
- Azerbaijani To English
- Azerbaijani To Persian(Farsi)
- Turkish
- Turkish To Turkish
- Turkish To English
- Turkish To Germany
- Turkish To French
- English
- English To Azerbaijani
- English To Turkish
- Germany
- Germany To Turkish
- French
- French To Turkish
- تورکجه
- تورکجه To Persian(Farsi)
- تورکجه To تورکجه
- Persian(Farsi)
- Persian(Farsi) To Azerbaijani