English To Turkish
CONSTANTINUS MAGNUS : English Turkish
ir Roma imparatoru
CONSTANTLY : English Turkish
adv. sıkça, sık sık
CONSTANTLY AWARE : English Turkish
sürekli farkında olma, her zaman bilinçli olma
CONSTANTLY CHANGING : English Turkish
dakikası dakikasına uymaz
CONSTANZO JOSÉ GRECO : English Turkish
n. José Greco (
2000), İtalya doğumlu ABD'li bir flamenko dansçısı ve koreograf
CONSTATIVE : English Turkish
adj. betimleyici, bir açıklamaya ait veya ilgili; gelinen noktayı tanımlayan
CONSTELLATE : English Turkish
v. yıldızlarla süslemek, takımyıldızlarına benzeyen bir şekilde düzenlemek veya süslemek; birlikte demet haline gruplamak
CONSTELLATION : English Turkish
n. takımyıldız, burç, seçkinler topluluğu
CONSTERNATE : English Turkish
v. dehşete düşürmek, hayret ettirmek; engellemek; yıldırmak
CONSTERNATED : English Turkish
n. şaşkın, afallamış, dehşete düşmüş
CONSTERNATION : English Turkish
n. şaşkınlık, hayret, afallama, dehşet, donup kalma
CONSTIPATE : English Turkish
v. kabız etmek, sıkmak
CONSTIPATED : English Turkish
adj. kabız, bağırsakların boşaltımının zor olduğu ve düzenli olarak meydana gelmediği durum ile ilgili
CONSTIPATION : English Turkish
n. kabızlık, kabız, peklik
CONSTITUENCY : English Turkish
n. seçim bölgesi, seçim bölgesi halkı, seçmenler; müşteriler, aboneler
CONSTITUENT : English Turkish
n. bileşen, oluşturan parçalardan her biri; seçmen, kurucu; öğe, elemen, temsilci atayan kimse
CONSTITUENT : English Turkish
adj. meydana getiren, oluşturan, seçen, seçmen, kurucu, yasayı değiştirebilen
CONSTITUENT ASSEMBLY : English Turkish
kurucu meclis
CONSTITUENT BODY : English Turkish
n. seçmenler
CONSTITUENTLY : English Turkish
adv. seçmen görüşüne göre, oy kullanan halkın bakış açısından
CONSTITUTE : English Turkish
v. atamak, seçmek, yürürlüğe koymak, kurmak, teşkil etmek, oluşturmak
CONSTITUTED : English Turkish
adj. kurulmuş, oluşmuş, yapılmış, biçimlenmiş; yerleşmiş, kurulmuş; belli bir pozisyon için atanan
CONSTITUTED AUTHORITIES : English Turkish
atanmış yetkililer, tayin edilmiş yetkililer, seçilmiş memurlar
CONSTITUTION : English Turkish
n. kurma, oluşturma, bünye, yapı, yaradılış; meydana getirme; huy, karakter; anayasa, tüzük
CONSTITUTION OF MATTER : English Turkish
ir maddenin yapısı, bi maddeye eşsiz özelliklerini veren moleküler yapı
- Azerbaijani
- Azerbaijani To Azerbaijani
- Azerbaijani To English
- Azerbaijani To Persian(Farsi)
- Turkish
- Turkish To Turkish
- Turkish To English
- Turkish To Germany
- Turkish To French
- English
- English To Azerbaijani
- English To Turkish
- Germany
- Germany To Turkish
- French
- French To Turkish
- تورکجه
- تورکجه To Persian(Farsi)
- تورکجه To تورکجه
- Persian(Farsi)
- Persian(Farsi) To Azerbaijani