English To Turkish
DAY TRADE : English Turkish
n. günlük işlem, (Economi) gündüz ticareti, bir gün içerisinde hisse senetleri veya mallar alıp satma
DAY TRIPPER : English Turkish
günübirlik yolculuk eden kişi, bir günden fazla sürmeyen yolcukla yapan kişi
DAY WEAR : English Turkish
günlük giyim, gün içinde giyilmek için olan giysiler
DAY WORK : English Turkish
gün içinde yapılan iş, gündüz çalışma; günlük olarak yapıla ve ödenen iş (örneğin, hizmetçi kadının işi)
DAY'S JOURNEY : English Turkish
gbir günlük yolculuk, bir gün içinde yolculuk yapılabilen mesafe
DAY'S TAKINGS : English Turkish
günlük kazanç, bir günlük kazanç veya gelir
DAY-CARE FACILITY : English Turkish
gündüz bakım merkezi, küçük çocuklar bakım merkezi; anaokulu
DAY-DREAMING : English Turkish
hayal kurma, gün boyunca düşlenen hoş düşünceler veya hayaller dizisi, hayalperest bir şekilde plan yapma
DAY-TO-DAY REALITY : English Turkish
her günkü gerçek, her günkü hayat, günlük rutin şeyler, hayat tarzı
DAY-TRADING : English Turkish
günlük işlem, bir gün içerisinde hisse senetleri veya mallar alıp satma
DAYAK : English Turkish
n. Dayak, Dayak kimse, Borneo (Malay Takımadaları'nda bir ada) yerlisi veya burada yaşayan kimse
DAYAK : English Turkish
n. Dayakça, Dayak dili, Dayak halkının konuştuğu dil
DAYAN : English Turkish
n. bir soyadı; Moshe Dayan (
1981), İsrail ordusunun dördüncü Genelkurmay Başkanı, eski bir Knesset (İsrail'in tek meclisli parlamentosu) üyesi, eski siyasi partilerin kurucularından biri, eski bir Savunma Bakanı ve Dışişleri Bakanı
DAYAN : English Turkish
n. dayan, Yahudi dini mahkemesinde hakime verilen ad
DAYBED : English Turkish
n. çekyat, dar yatağa dönüştürülebilen kanepe
DAYBOOK : English Turkish
n. günlük, hatıra defteri; kasa defteri
DAYBOY : English Turkish
n. gündüzcü erkek öğrenci, yatısız öğrenci
DAYBREAK : English Turkish
n. ağarma, şafak, tan
DAYCARE : English Turkish
n. günlük bakım, anaokulu, ebeveynlerin işte oldukları zaman çocukları nezaret eden çocuk yuvası; aile üyelerinin işte oldukları zaman yaşlı veya özürlü insanlara bakılan merkez
DAYCARE CENTER : English Turkish
günlük bakım merkezi, anaokulu, ebeveynlerin işte oldukları zaman çocukları nezaret eden çocuk yuvası; aile üyelerinin işte oldukları zaman yaşlı veya özürlü insanlara bakılan merkez
DAYCENTER : English Turkish
n. günlük merkez, (İngiltere İngilizcesi) anaokulu, ebeveynlerin işte oldukları zaman çocukları nezaret eden çocuk yuvası; aile üyelerinin işte oldukları zaman yaşlı veya özürlü insanlara bakılan merkez
DAYDREAM : English Turkish
n. hayâl
DAYDREAM : English Turkish
v. hayâllere dalmak, hayâl kurmak
DAYDREAMER : English Turkish
n. hayâlperest, hayalci
DAYDREAMING : English Turkish
n. hayal kurma, gün boyunca düşlenen hoş düşünceler veya hayaller dizisi, hayalperest bir şekilde plan yapma
- Azerbaijani
- Azerbaijani To Azerbaijani
- Azerbaijani To English
- Azerbaijani To Persian(Farsi)
- Turkish
- Turkish To Turkish
- Turkish To English
- Turkish To Germany
- Turkish To French
- English
- English To Azerbaijani
- English To Turkish
- Germany
- Germany To Turkish
- French
- French To Turkish
- تورکجه
- تورکجه To Persian(Farsi)
- تورکجه To تورکجه
- Persian(Farsi)
- Persian(Farsi) To Azerbaijani