Multilingual Turkish Dictionary

English To Turkish

English To Turkish
DAYFLOWER : English Turkish

n. gün çiçek, bir bitki türü

DAYFLY : English Turkish

n. kısa ömürlü böcek

DAYGIRL : English Turkish

n. gündüzcü kız öğrenci, yatısız kız öğrenci

DAYHOP : English Turkish

n. bir günlük seyahat, bir gün içinde yapılabilecek yolculuk; bir gün içerisinde gidilebilecek mesafe; gündüzcü öğrenci, yatılı okula veya üniversiteye devam eden ancak yatılı öğrenci olmayan ve her gün evle okul veya üniversite arasında gidip gelen öğrenci

DAYLIGHT : English Turkish

n. gündüz, gün ışığı, aydınlık; şafak; aralık, boşluk

DAYLIGHT ROBBERY : English Turkish

güpegündüz yapıla soygun, dün içerisinde yapılmış olan soyun

DAYLIGHT TRADE : English Turkish

n. günlük işlem, bir gün içerisinde hisse senetleri veya mallar alıp satma

DAYLIGHT-SAVING TIME : English Turkish

yaz saati

DAYLIGHTS : English Turkish

n. daylights, gözler (insan gözleri için kullanılan çok eski argo)

DAYLILY : English Turkish

n. gün güzeli çiçeği, gün güzeli, sadece bir gün solmadan duran renkli çiçekleri olan zambak

DAYLONG : English Turkish

adj. tüm gün, tüm gün boyunca, tüm bir gün süren

DAYMAN : English Turkish

n. gündüz işçisi, gündüz ve sahne arkasında çalışan ekip üyesi

DAYMARE : English Turkish

n. gündüz kabusu, uyanıkken yaşanan çok korkunç hayal

DAYPACK : English Turkish

n. küçük sırt çantası, ufak sırt çantası, küçük arka çantası

DAYPUPIL : English Turkish

n. gündüzcü öğrenci, gündüzcü, yatılı okula veya üniversiteye devam eden ancak yatılı öğrenci olmayan ve her gün evle okul veya üniversite arasında gidip gelen öğrenci

DAYR AZ ZAWR : English Turkish

n. doğu Suriye'de Fırat Nehri üzerinde bulunan ve bir vali tarafından yönetilen Dayr az Zawr bölgesinin başkenti

DAYROOM : English Turkish

n. sosyal faaliyet odası, bir kurumda okuma, yazma veya diğer boş zaman aktiviteleri için kullanılan dinlenme odası (askeri üs, hastane, vs.)

DAYS : English Turkish

n. günler

DAYS INN : English Turkish

orta pahalılıkta dünya çapında bir oteller ağı

DAYS OF GLORY : English Turkish

altın çağlar, eski güzel günler, en yüksek başarı günleri

DAYS OF GRACE : English Turkish

atıfet günleri, yeni bir pozisyonda işe başlayan bir kimsenin iş performansını kimsenin yargılamadığı dönem; bir yükümlülüğün yerine getirilmesi için verilen ek süre

DAYS OF SUMMER : English Turkish

yaz günleri, yaz ayları, sıcak mevsim, yaz sezonu

DAYS OF THE WEEK : English Turkish

haftanın günleri, yedi gün, Pazartesi’den Pazar’a kadar

DAYS OF THE YEAR : English Turkish

yılın günleri, bir yıl içinde geçen günler, akıp giden zaman, zaman geçiyor

DAYS OF YORE : English Turkish

çok eskiden, eski günler, geçip giden günler, uzun zaman önce, uzun zamandır