Multilingual Turkish Dictionary

English To Turkish

English To Turkish
DAYSACK : English Turkish

n. küçük sırt çantası, sırtta taşınan küçük çanta, küçük sırt çantası (genellikle bir günlük levazım taşımak için)

DAYSIDE : English Turkish

n. gündüz görünen taraf, bir gezegenin veya ayın güneşe doğru bakan tarafı; gündüz çalışan ofis çalışanları; (Gazetecilik) gazete çalışanlarının gündüz vardiyası

DAYSLEEPER : English Turkish

n. rock and roll grubu R.E.M.'in bir albümü

DAYSMAN : English Turkish

n. hakem, (Artık kullanılmayan) yargıcı, arabulucu; aracı

DAYSPRING : English Turkish

n. şafak sökmesi, güneşin doğuşu, günün ilk ışığı; tan, gün içinde güneşin ufuk üzerine yükseldiği zaman

DAYSTAR : English Turkish

n. güneş, seher yıldızı

DAYTALER : English Turkish

n. gündelikçi gündelik ücretle çalışan işçi

DAYTIME : English Turkish

n. gündüz, iş günü

DAYTON : English Turkish

n. Ohio'da (ABD) bir şehir; Birleşik Devletler'de bazı şehirlerin adı

DAYTONA : English Turkish

n. daytona, (Spor) 2 tarafa ayrılmış dört kişilik golf oyunu

DAYTONA BEACH : English Turkish

Daytona Sahili, kuzeydoğu Florida'da (ABD) bir şehir ve deniz kıyısında yazlık bir bölge

DAYWEAR : English Turkish

n. günlük giyim, gün içinde kullanmak için uygun olan giysiler veya makyaj

DAYWEAR : English Turkish

adj. günlük giyim için uygun olan, günlük giyim için uygun olan; günlük giyim için kullanılan (kıyafet, makyaj, vs. gibi)

DAZE : English Turkish

n. şaşkınlık, sersemlik

DAZE : English Turkish

v. sersemletmek, şaşırtmak, afallatmak; büyülemek

DAZED : English Turkish

adj. sersemlemiş, afallamış, şaşkına dönmüş; şok nedeniyle son derece kafası karışmış ve düşünemeyen; ruhsal olarak uyuşmuş olma durumu

DAZEDLY : English Turkish

adv. sersemce, şaşkın şaşkın

DAZEDNESS : English Turkish

n. sersemlik, şaşkınlık, kafa bulanıklığı, şaşkına dönmüş olma durumu

DAZZLE : English Turkish

n. pırıltı; kamuflaj boyası; parlak ışık

DAZZLE : English Turkish

v. göz kamaştırmak, büyülemek, kamufle etmek

DAZZLE PAINT : English Turkish

kamuflaj boyası

DAZZLED : English Turkish

adj. gözü kamaşmış, sarhoş; hayrete düşmüş, etkilenmiş

DAZZLEMENT : English Turkish

n. göz kamaştırma eylemi, büyüleme; göz kamaştırıcı ışıltı veya ışık parlaması

DAZZLER : English Turkish

n. göz boyayıcı; blöfçü; göz kamaştırıcı kadın, büyüleyici kadın

DAZZLING : English Turkish

adj. göz kamaştırıcı, büyüleyici; parlak; şaşırtıcı