Multilingual Turkish Dictionary

English To Turkish

English To Turkish
BOOST PHASE : English Turkish military

BUST SAFHASI:Uçuşun, bir balistik füze veya uzay aracının buster ve destek motorlarının faaliyette bulunduğu bölümü. Ayrıca bakınız: "midcourse phase; reentry phase; terminal phase"

BOOST-GLIDE VEHICLE : English Turkish military

EMME TAZYİKLİ SÜZÜLÜŞ ARACI:Atmosferi terk etmeye ve herhangi bir gücü ihtiyaç göstermeden veya süzülüş durumundan, ' aerodinamik kontrolle tekrar atmosfere dönmeye muktedir, roket emme tazyikli, kanatlı bir araç. Ayrıca bakınız: "skip glide bomber"

BOOSTED ROCKETFIELD ARTILLERY WEAPON : English Turkish military

ZENGİN KARIŞIMLI ROKET TOPÇU SİLAHI:Helikopterle taşınabilen ve zengin karışımlı roket prensibine dayanan bir direkt destek topçu silahı. Bu silah XM70,115 mm. olarak da tanınır

BOOSTER : English Turkish military

TUTUŞTURUCU, TUTUŞTURUCU ELEMANI:Bir tapa veya fünyede az miktarda infilak elemanı ile ateşlenebilecek hassasiyette ve esas infilak maddesini infilak ettirecek kudrette bir yüksek infilak maddesi

BOOSTER CHARGE : English Turkish military

YEMLEME BARUTU, YEMLEME İMLA HAKKI, TEŞDİT HAKKI (ORD.):Tutuşturucu olarak kullanılan yüksek süratli infilak maddesi

BOOSTER DOSE : English Turkish military

MÜKERRER AŞI, TAKVİYE AŞISI:Bir muafiyet aşısında, evvelce verilen dozun etkisini tembih maksadıyla, daha sonra verilen miktar. Ayrıca bakınız: "immunization"

BOOT : English Turkish military

BOT, ÇİZME:Deri, bez veya lastikten yapılmış konçlu ayakkabı

BOOTS AND SADDLES : English Turkish military

AT BAŞINA BORUSU:Süvarilerin biniş düzeni için çalınan bildirim borusu

BORDER : English Turkish military

DIŞKENAR (HARİTA;, HUDUT, SINIR:Haritacılıkta, bir kara, deniz veya hava haritasında pafta çizgileri ile çevreleyen çerçeve arasında kalan bölge

BORDER BREAK : English Turkish military

DIŞ KENAR BASKI, KİTABE TAŞMASI:Bir kara, deniz veya hava haritasında kartografik teferruatı pafta çizgileri dışındaki kenara taşırmak gerektiği zaman kullanılan bir kartografi tekniği

BORDER CROSSER : English Turkish military

GEÇİŞ İZİNLİ ŞAHIS, PASAVANLI ŞAHIS:Bir hududa yakın oturan ve normal olarak meşru nedenlerle hududu sık sık geçmek lüzumu duyan kimse

BORE : English Turkish military

NAMLU İÇİ:Bir silah namlusunun, birleştirme konisinden ağzına kadar olan iç kısmı

BORE BRUSH : English Turkish military

NAMLU FIRÇASI, TOMAR FIRÇASI (TOP), USKUNCA (DZ. ):Top ve diğer silahlarda yiv ve setlerin temizliği için kullanılan fırça

BORE IMPRESSION : English Turkish military

NAMLU İÇİ KALIBI:Bir top namlusunun içindeki yiv ve setlerin vaziyetini tayin etmek için plastik bir madde ile alınan kalıp

BORE REST : English Turkish military

NAMLU AĞZI KLİNOMETRE YATAĞI:Bak. "clinometer rest"

BORE SAFE : English Turkish military

NAMLU EMNİYETLİ:Namlu emniyetini sağlayacak ve mermilerin namlu ağzını terketmeden önce infilak etmelerini önleyecek bir tertibatı bulunan. Buna "detonatorsafe" de denir

BORE SIGHT : English Turkish military

NİŞAN HATTI KONTROL TERTİBATI, NİŞAN KONTROL ALETİ:Bir silahın namlu eksenini, bir nişan noktası ile aynı hizaya getirmek için kullanılan tertibat

BORE SIGHTING : English Turkish military

NİŞAN HATTI AYARI, NİŞAN KONTROLÜ:Bir silah veya anten eksenini, kendi nişan aletinin nişan hattı ile, optik veya elektronik şekilde, paralel hale getirme veya bir noktada birleştirme işlemi

BORE-SAFE FUSE : English Turkish military

NAMLU EMNİYETLİ TAPA:Ateşleme serisinde (explosive train), merminin namlu ağzını terketmeden önce infilakını önleyecek bir tertibatı {interrupter) bulunan tapa. Ayrıca bakınız: "nonboresafe fuze"

BORON : English Turkish military

BORON:Yüksek bir özgül itici kuvvete sahip bir yüksek enerji yakıtı. Yüksek çekişli yakıtlardan (exotic fuels) biri

BORON HYDRIDE : English Turkish military

BORON HİDRAT:Bak. "boron"

BOTTLENECK : English Turkish military

DARBOĞAZ, DAR GEÇİT, BOĞUM YERİ:Bir geçit yeri; trafik tıkanıklığına elverişli geçit noktası

BOTTOM ICE : English Turkish military

DİP BUZ TABAKASI, TABAN BUZU:Göl, akarsu veya sığ deniz tabanına yapışıp kalan buz. Ayrıca bakınız: "anchor ice"

BOTTOM MINE : English Turkish military

DİP MAYINI:Yüzmeyen ve deniz yatağı üzerinde kalan mayın. "Kara mayını" olarak ta tanınır. Ayrıca bakınız: "mine"

BOTTOM SWEEP : English Turkish military

DİP TARAMASI:Tel veya zincirden, ya dibe yakın mayınları taramakta, yada bir kanaldan mayınları sürükleyerek çıkarmakta kullanılan tarama