Multilingual Turkish Dictionary

English

English
HEARING : English Turkish Redhouse

hear.inghîr'îng isim
işitme, işitim.
hukuk celse, duruşma, oturum

HEARING AID : English Turkish Redhouse

kulaklık, işitme cihazı

HEARSAY : English Turkish Redhouse

hear.sayhîr'sey isim söylenti, dedikodu

HEARSAY EVIDENCE : English Turkish Redhouse

hukukbaşkalarından işitilerek öne sürülen delil

HEARSE : English Turkish Redhouse

hearsehırs isim cenaze arabası

HEART : English Turkish Redhouse

hearthart isim
yürek, kalp.
kasaplık yürek.
gönül, can.
merkez, orta.
(marul, enginar v.b.'nde) göbek.
öz, can damarı.
kuvvet, enerji.
cesaret, şevk.
iskambil oyunları kupa

HEART ATTACK : English Turkish Redhouse

kalp krizi

HEART DISEASE : English Turkish Redhouse

kalp hastalığı

HEART FAILURE : English Turkish Redhouse

kalp yetmezliği

HEART TRANSPLANT : English Turkish Redhouse

kalp nakli

HEART-RENDING : English Turkish Redhouse

heart-rend.inghart'rendîng sıfat yürek parçalayıcı, çok acıklı, yürekler acısı

HEART-TO-HEART : English Turkish Redhouse

heart-to-hearthart'tıhart' sıfat samimi, açık

HEARTACHE : English Turkish Redhouse

heart.achehart'eyk isim kalp ağrısı, üzüntü, acı, keder

HEARTBEAT : English Turkish Redhouse

heart.beathart'bit isim kalp atışı, yürek vuruşu

HEARTBREAK : English Turkish Redhouse

heart.breakhart'breyk isim
büyük acı/keder.
büyük acı veren kimse/şey

HEARTBREAKING : English Turkish Redhouse

heart.break.ingsıfat büyük acı veren

HEARTBURN : English Turkish Redhouse

heart.burnhart'bırn isim, tıbbi mide ekşimesinden dolayı yemek borusunda veya midede duyulan yanma hissi

HEARTEN : English Turkish Redhouse

heart.enhar'tın fiil yüreklendirmek, cesaretlendirmek

HEARTFELT : English Turkish Redhouse

heart.felthart'felt sıfat yürekten, candan, içten

HEARTH : English Turkish Redhouse

hearthharth isim
ocak, şömine.
yurt, aile ocağı

HEARTLESS : English Turkish Redhouse

heart.lesssıfat kalpsiz, acımasız, merhametsiz

HEARTSTRINGS : English Turkish Redhouse

heart.stringshart'strîngz isim, çoğul bakınız pull at one's heartstrings tear at one's heartstrings tug at one's heartstrings

HEARTY : English Turkish Redhouse

heartysıfat
candan, yürekten, içten.
sağlam, kuvvetli, sağlıklı

HEAT : English Turkish Redhouse

heathit fiil ısıtmak; ısınmak

HEAT CONDUCTION : English Turkish Redhouse

ısı iletimi