Multilingual Turkish Dictionary

English

English
BOUNDER : English Turkish

n. aşağılık kimse, sütü bozuk adam

BOUNDING : English Turkish

adj. sınırlayıcı, sınırlayan, çevreleyen (Geometri)

BOUNDING CIRCLE : English Turkish

ağlı çember, sınırlandırılmış çember, kenarları çembere dokunan bir çokgen içine alınmış çember

BOUNDLESS : English Turkish

adj. sınırsız, sonsuz, engin

BOUNDLESSLY : English Turkish

adv. sınırsız bir şekilde, engin bir şekilde, sonsuz bir şekilde, sınırlanmadan

BOUNDLESSNESS : English Turkish

n. enginlik

BOUNTEOUS : English Turkish

adj. cömert, eli açık, bol

BOUNTEOUSLY : English Turkish

adv. bolca, çokça; cömertçe, eli açık bir şekilde

BOUNTEOUSNESS : English Turkish

n. cömertlik, eli açıklık, hayırseverlik, iyilikseverlik; bolluk, çokluk, gürlük

BOUNTIFUL : English Turkish

adj. cömert, eli açık, bol

BOUNTIFULLY : English Turkish

adv. bolca, cömertçe

BOUNTIFULNESS : English Turkish

n. bolluk, çokluk, gürlük

BOUNTY : English Turkish

n. cömertlik, armağan, hediye, bağış, ikramiye, prim

BOUNTY HUNTER : English Turkish

ödül avcısı, kelle avcısı, para ödülü karşılığında suçluları ve yabani hayvanları yakalayan kimse; değerli bir şeyi yeniden ele geçirdiği için para ödülü alan kimse; kendisine komisyonla ödeme yapılan kimse (Argo)

BOUNTYLESS : English Turkish

adj. cömert olmayan, eli açık olmayan, hayırsever olmayan, iyiliksever olmayan

BOUQUET : English Turkish

n. buket, demet, çiçek demeti, deste; şarap kokusu; iltifat, kompliman, övgü

BOUQUET GARNI : English Turkish

n. garni demeti, (Fransız Mutfağı) pırasa yaprağına sarılmış defne gibi kokan bitkiler içeren demet (çorbalarda soslara ve diğer yiyecekler kullanılır)

BOUQUET OF FLOWERS : English Turkish

çiçek buketi, çiçek demeti, çiçek destesi

BOUQUINISTE : English Turkish

n. sahaf, kullanılmış kitaplar satan kimse (Fransızca)

BOURBON : English Turkish

n. burbon, mısır ve çavdar viskisi; muhafazakâr partili

BOURDON : English Turkish

n. kalın ve tek sesli ezgi

BOURG : English Turkish

n. kasaba, köy; ortaçağda Fransız pazar kasabası

BOURGEOIS : English Turkish

n. burjuva, kent soylu; dokuz puntoluk harf

BOURGEOIS : English Turkish

adj. burjuva, kent soylu

BOURGEOISIE : English Turkish

n. burjuvazi, kent soylu sınıfı