Multilingual Turkish Dictionary

English

English
BROKEN ENGLISH : English Turkish

n. bozuk İngilizce

BROKEN ENGLISH : English Turkish

zayıf/kötü İngilizce

BROKEN FAMILY : English Turkish

dağılmış aile (ölümle, boşanmayla, vb.)

BROKEN FRENCH : English Turkish

kesintili Fransızca, bozuk konuşulan Fransızca

BROKEN GROUND : English Turkish

tarıma elverişli hale getirilmiş toprak; yeni gelişim, ilerleme

BROKEN HEART : English Turkish

kırık kalp, karşılıksız aşk, kaybedilmiş aşk

BROKEN HEARTED : English Turkish

adj. kederli

BROKEN LINE : English Turkish

kesik kesik çizgi; devamlılık arzetmeyen kesikleri olan çizgi/hat

BROKEN MEAT : English Turkish

n. et parçaları, gıda parçaları

BROKEN NECK : English Turkish

kırık boyun kemiği

BROKEN NUMBER : English Turkish

n. kesir

BROKEN NUMBERS : English Turkish

kesir, rasyonel sayılar (Matematik)

BROKEN OFF : English Turkish

adj. kopuk

BROKEN PIECE : English Turkish

kırık parça, parça, çentik, yonga, kıymık

BROKEN REED : English Turkish

kırık çubuk, kırık asa, kırık dal

BROKEN SPIRIT : English Turkish

istek/ümit kaybı, depresyon

BROKEN-HEARTED : English Turkish

kalbi kırık, son derece büyük hayal kırıklığına uğramış , üzülmüş

BROKEN-HEARTEDNESS : English Turkish

kalbi kırılmış olma, son derece büyük hayal kırıklığına uğramış olma, üzülmüş olma

BROKENHEARTED : English Turkish

adj. kalbi kırık, son derece büyük hayal kırıklığına uğramış, bedbaht

BROKENLY : English Turkish

adv. parça parça, kırık dökük, kesik kesik

BROKENNESS : English Turkish

n. kırılmış olma durumu, parçalanmış olma durumu

BROKER : English Turkish

n. simsar, komisyoncu, tefeci, tellal

BROKERAGE : English Turkish

n. komisyonculuk, komisyon

BROKERED : English Turkish

adj. bir komisyoncu tarafından ciro edilmiş, bir aracıya ödenmiş

BROKING : English Turkish

n. komisyonculuk; bir komisyoncunun işi