Multilingual Turkish Dictionary

English

English
BROADMINDED : English Turkish

adj. başkalarının düşüncelerine saygılı, açık fikirli, geniş fikirli

BROADMINDEDNESS : English Turkish

n. geniş fikirlilik

BROADNESS : English Turkish

n. genişlik

BROADS : English Turkish

n. (Argo) kadınlar; kartlar

BROADSCALE : English Turkish

adj. geniş çaplı, büyük ölçekli

BROADSHEET : English Turkish

n. dosya kâğıdı, büyük sayfaya basılmış gazete veya ilan

BROADSIDE : English Turkish

n. borda (gemi); sözle saldırı; dil uzatma

BROADSWORD : English Turkish

n. pala

BROADTAIL : English Turkish

n. bir Karakul kuzusunun postu; bir Asya koyun ırkı

BROADWAY : English Turkish

n. New York City'de sinemaların yer aldığı cadde

BROADWAYS : English Turkish

adv. genişlik boyutunda; genişliğinde

BROADWISE : English Turkish

adv. genişlik boyutunda; genişliğinde

BROAST : English Turkish

v. ızgara yapılmış ve fırında kızartılmış (Hindistan'da kullanılan bir terim)

BROBDINGNAG : English Turkish

n. Devler Ülkesi, Jonathan Swift'in "Gulliver's Travels (Gulliver'in Gezileri)" eserinde bulunan ve her şeyin devasa boyutlarda olduğu iri devlerin hayalî memleket veya ülkesi

BROBDINGNAGIAN : English Turkish

n. "Gulliver's Travels (Gulliver'in Gezileri)" eserindeki hayalî Devler Ülkesi'nden olan kimse; çok iri kimse; dev

BROBDINGNAGIAN : English Turkish

adj. "Gulliver's Travels (Gulliver'in Gezileri)" eserindeki hayalî Devler Ülkesi'nin veya burayla ilgili, Devler Ülkesi'ne özgü

BROBDINGNAGIAN : English Turkish

adj. çok iri, devasa; kocaman, çok büyük

BROCA : English Turkish

n. bir soyadı; Paul Broca (
1880), Fransız bir doktor ve antropolog

BROCA'S AREA : English Turkish

n. Broca bölgesi, (Anatomi) beynin sol küresinin merkezinde yer alan ve konuşmanın motoru olan (konuşma gelişiminden sorumlu) bölgesi

BROCADE : English Turkish

n. brokar, sırmalı ipek kumaş

BROCADED : English Turkish

adj. baskı veya nakışla yapılmış yuvarlak bir halka ile süslenmiş

BROCCOLI : English Turkish

n. brokoli

BROCCOLI SOUP : English Turkish

n. brokoli çorbası

BROCH : English Turkish

n. yanlış, felaket, hata, bozukluk (argo)

BROCHETTE : English Turkish

n. küçük şiş; toka, klips