English
DIE AT THE SCENE : English Turkish
olay yerinde ölmek, bir kaza veya saldırı yerinde hayatını kaybetmek, hastaneye kaldırılmadan önce ölmek
DIE AWAY : English Turkish
kaybolmak, kesilmek, solmak, sönmek
DIE BY INCHES : English Turkish
milim milim ölmek, yavaşça ölmek
DIE DOWN : English Turkish
kaybolmak, bitmek, solmak, kesilmek, sönmek
DIE FOR : English Turkish
v. can atmak
DIE FROM : English Turkish
-den ölmek,
ması sebebiyle ölmek,
dan dolayı ölmek
DIE FROM WOUNDS : English Turkish
yaralanmadan dolayı ölmek, yaralarından ölmek, ciddi yaralanmadan dolayı ölmek
DIE GAME : English Turkish
kahramanca ölmek, dövüşürken ölmek, çarpışırken ölmek
DIE HARD : English Turkish
n. Zor Ölüm, başrolde Bruce Willis oynayan Amerikan aksiyon filmlerinden bir üçlü eser
DIE HARD : English Turkish
n. inatçı, dik kafalı kimse, eski kafalı kimse, tutucu kimse, dokuzcanlı şey
DIE HARD : English Turkish
n. inatçı, dik kafalı, sonuna kadar direnen, ölümüne muhalefet eden
DIE HARD : English Turkish
v. zor ölmek, ölümü zor olmak, zor bir şekilde bitmek, zor bir şekilde sonlanmak, bir mücadeleden sonra yavaşça bitmek (örneğin; "I have a hard time to quit smoking. You know, old habits die hard {Sigarayı bırakırken zor zamanlar yaşadım. Bilirsin, eski alışkanlıklar zor bitiriliyor}"); devam etmek, sürmek, var olmaya devam etmek (örneğin; "the legend of Elvis die hard {Elvis efsanesi devam ediyor}")
DIE HEAD : English Turkish
n. kalıp aynası
DIE IN ACTION : English Turkish
çarpışma sırasında ölmek, muharebe sırasında ölmek, savaş sırasında ölmek
DIE IN BATTLE : English Turkish
çarpışma sırasında ölmek, muharebe sırasında ölmek, savaş sırasında ölmek
DIE IN DETENTION : English Turkish
gözaltında ölmek, tutuklu iken öldürülmek, nezarethanede ölmek
DIE IN HARNESS : English Turkish
işbaşında ölmek, çalışırken ölmek, görev başında ölmek, vardiya sırasında ölmek
DIE IN ONE'S BED : English Turkish
eceliyle ölmek
DIE IN ONE'S BOOTS : English Turkish
v. görev başında ölmek, savaşta ölmek
DIE IN ONE'S SHOES : English Turkish
çalışırken ölmek, görev başında ölmek, işbaşında ölmek, aniden ölmek
DIE IN THE LAST DITCH : English Turkish
v. sonuna kadar direnmek
DIE LIKE A DOG : English Turkish
köpek gibi ölmek, onursuzca ölmek, şerefsiz bir şekilde ölmek
DIE OF COLD : English Turkish
v. soğuktan ölmek, düşük sıcaklıktan ölmek, donarak ölmek
DIE OF EXHAUSTION : English Turkish
v. çatlamak
DIE OF FRIGHT : English Turkish
korkudan ölmek, korkarak ölmek
- Azerbaijani
- Azerbaijani To Azerbaijani
- Azerbaijani To English
- Azerbaijani To Persian(Farsi)
- Turkish
- Turkish To Turkish
- Turkish To English
- Turkish To Germany
- Turkish To French
- English
- English To Azerbaijani
- English To Turkish
- Germany
- Germany To Turkish
- French
- French To Turkish
- تورکجه
- تورکجه To Persian(Farsi)
- تورکجه To تورکجه
- Persian(Farsi)
- Persian(Farsi) To Azerbaijani