English
DIE OF GRIEF : English Turkish
üzüntüden ölmek, kederinden ölmek, derin üzüntüden ölmek
DIE OFF : English Turkish
yavaş yavaş ölmek, tükenmek
DIE ON THE SCENE : English Turkish
olay yerinde ölmek, bir kaza veya saldırı yerinde ölmek, hastaneye kaldırılamadan ölmek, hastaneye yetiştirilemeden ölmek
DIE OUT : English Turkish
nesli tükenmek, tükenmek, yavaş yavaş ortadan kalkmak, tükenip gitmek
DIE SINKER : English Turkish
pafta kalıpçısı, dökümcü
DIE STOCK : English Turkish
n. el paftası, dişli kılavuz anahtarı
DIE TESTATE : English Turkish
vasiyetname bırakarak ölmek
DIE TO DO SOMETHING : English Turkish
ir şey yapmak için ölmek, bir şey yapmak için can atmak, bir şey yapmayı çok istemek
DIE WITH ONE'S BOOTS ON : English Turkish
otları ayağında ölmek, işbaşında ölmek, görev başında ölmek, çalışırken ölmek, aniden ölmek
DIE WITH ONE'S SHOES ON : English Turkish
ayakkabıları ayağında ölmek, işbaşında ölmek, görev başında ölmek, çalışırken ölmek, aniden ölmek
DIE WITHOUT ISSUE : English Turkish
kimsesiz ölmek
DIE WORKER : English Turkish
pres işçisi, baskı işçisi, bir baskı kalıbı (damgalama için kullanılan araç, bir pres içinde malzeme kesme ve şekillendirme için kullanılan araç) ile çalışan işçi
DIEBACK : English Turkish
n. uçtan itibaren tepe kuruması, yavaş yavaş bozulma şeklinde kendini gösteren bitki hastalığı; bir bitkinin dış bölümünün hastalık veya havanın verdiği zarar nedeniyle ölmesi
DIECIOUS : English Turkish
adj. dioik, ikievcikli, farklı canlılarda erkek ve dişi üreme organı olması (Biyoloji)
DIED : English Turkish
adj. ölüm
DIED FOR : English Turkish
-sı için öldü,
nın uğruna öldü,
nın adına öldü,
nın şerefine öldü
DIED IN AGONY : English Turkish
ızdırap içinde öldü, çok acı çekerek öldü
DIED IN HIS BED : English Turkish
yatağında öldü, yatağında bulunduğu sırada öldü, huzurlu bir şekilde öldü
DIED IN HIS BOOTS : English Turkish
otları ayağındayken öldü, çarpışırken öldü, savaşırken öldü, doğal olmayan bir sebeple öldü
DIED IN OLD AGE : English Turkish
yaşlı öldü, yaşı büyükken öldü, dolu ve uzun bir hayat yaşadıktan sonra vefat etti
DIED IN THE HOLOCAUST : English Turkish
Yahudi Soykırımı sırasında öldü, Nazilerin uyguladığı soykırımda İkinci Dünya Savaşı sırasında katledildi, bir Nazi toplama kampında öldü
DIED PREMATURELY : English Turkish
erken öldü, olgunlaşmadan öldü, yetişmeden öldü, zamanından önce öldü, genç yaşta öldü
DIEENCEPHALON : English Turkish
n. arabeyin
DIEGO : English Turkish
n. Diego, erkek ismi; soyadı
DIEGO DE VELASQUEZ : English Turkish
n. Diego de Velasquez (c
c1524), 16 yy. İspanyol istilacısı ve Küba'nın ilk başkanı
- Azerbaijani
- Azerbaijani To Azerbaijani
- Azerbaijani To English
- Azerbaijani To Persian(Farsi)
- Turkish
- Turkish To Turkish
- Turkish To English
- Turkish To Germany
- Turkish To French
- English
- English To Azerbaijani
- English To Turkish
- Germany
- Germany To Turkish
- French
- French To Turkish
- تورکجه
- تورکجه To Persian(Farsi)
- تورکجه To تورکجه
- Persian(Farsi)
- Persian(Farsi) To Azerbaijani