English
DIESTOCK : English Turkish
n. yivaçar, pafta kolu, metal silindirler üzerinde dış vidalar kesen pres kalıplarını tutan alet (Makineler)
DIET : English Turkish
n. diyet, beslenme düzeni, gıda, rejim, perhiz; kurultay, meclis, oturum
DIET : English Turkish
v. rejim yaptırmak, perhiz vermek, rejim yapmak
DIET COLA : English Turkish
diyet cola, düşük kalorili gazlı Cola içeceği
DIET FOOD : English Turkish
n. diyet yemeği, rejim gıdası, kilo kaybı olanağı veren gıda
DIET KITCHEN : English Turkish
diyet mutfağı, rejim mutfağı, yardıma muhtaçlara yemek hazırlanan ve dağıtılan kuruluş (özellikle de yoksullara)
DIET PROGRAM : English Turkish
diyet programı, rejim planı, kilo verme sistemi
DIET REGIMEN : English Turkish
diyet rejim, diyet, rejim, bir kimsenin sağlığını iyileştirmek için uygulanan sistem
DIETARY : English Turkish
n. beslenme kuralları, rejim yemeği
DIETARY : English Turkish
adj. rejime ait
DIETARY COUNSELLING : English Turkish
diyet danışmanlığı, rejim danışmanlığı, düzgün yeme alışkanlıklarıyla ilgili profesyonel tavsiyeler
DIETARY FIBER : English Turkish
diyet lifi, diyet posası, yemekte yer alan lif
DIETARY LAWS : English Turkish
diyet kanunları, Ortodoks Musevileri tarafından uygulanan ve belirli gıdaların tüketilmesini yasaklayan ve diğerlerinin tüketimine izin veren yasa
DIETER : English Turkish
n. diyetçi, diyet yapan, rejimdeki kimse
DIETETIC : English Turkish
adj. perhize ait
DIETETICALLY : English Turkish
adv. diyet yoluyla, diyet uygulayarak
DIETETICS : English Turkish
n. diyet uzmanlığı
DIETHYLSTILBESTROL : English Turkish
n. dietilstilbestrol, yapay östrojen olarak işlev gösteren kimyasal bir madde
DIETICIAN : English Turkish
n. diyetisyen, beslenme uzmanı
DIETITIAN : English Turkish
n. diyetisyen, beslenme uzmanı
DIETRICH : English Turkish
n. Dietrich, soyadı; erkek ismi (Almanca); Marlene Dietrich (
1992), Almanya doğumlu Amerikalı sinema oyuncusu ve şarkıcı
DIEU ET MON DROIT : English Turkish
n. Dieu et mon droit (Fransızca) "Tanrı ve Hakkım", İngiliz monarşisinin hanedan arması altında tescil edilmiş mottosu
DIFF : English Turkish
n. farklılık, fark; (Bilgisayar) iki dosyayı karşılaştıran ve aralarındaki farklılıklarla ilgili bir rapor üreten program
DIFFER : English Turkish
v. benzememek, farklı olmak; ters düşmek; farlı düşünmek, anlaşamamak
DIFFER IN KIND : English Turkish
farklılık göstermek, çeşitlilik göstermek, farklı özellikler göstermek
- Azerbaijani
- Azerbaijani To Azerbaijani
- Azerbaijani To English
- Azerbaijani To Persian(Farsi)
- Turkish
- Turkish To Turkish
- Turkish To English
- Turkish To Germany
- Turkish To French
- English
- English To Azerbaijani
- English To Turkish
- Germany
- Germany To Turkish
- French
- French To Turkish
- تورکجه
- تورکجه To Persian(Farsi)
- تورکجه To تورکجه
- Persian(Farsi)
- Persian(Farsi) To Azerbaijani