Multilingual Turkish Dictionary

English

English
DIFFERENTIAL WINDING : English Turkish

n. diferansiyel sargı

DIFFERENTIALLY : English Turkish

adv. türevsel bir şekilde, diferansiyel olarak, farklı açılardan; benzerlik göstermeden, farklılıkla; ayrı bir şekilde, farklı bir şekilde, değişik bir şekilde

DIFFERENTIATE : English Turkish

v. farklılaştırmak, ayırdetmek, ayırt etmek, farkı görmek, ayrım yapmak, fark gözetmek

DIFFERENTIATION : English Turkish

n. fark, ayırt etme, farklılaştırma; türev

DIFFERENTIATOR : English Turkish

n. farklılaştıran, ayıran, ayrımcılık yapan, ayrıştıran; (Bilgisayar) çıktı sinyali girdi sinyalinin değişimine orantılı olan elektronik bir alet; (Elektronik) çıktı voltajının girdi voltajı değişimine orantılı olduğu devre

DIFFERENTLY : English Turkish

adv. değişik olarak, farklı olarak, başka biçimde; çeşitli

DIFFERENTNESS : English Turkish

n. farklılık, farklı olma durumu, benzememe, benzerlik göstermeme durumu; sıra dışılık, olağandışılık, olağandışı olma durumu

DIFFERINGLY : English Turkish

adv. farklılık göstererek, karşı çıkarak, muhalefet ederek, katılmayarak, karşı durarak

DIFFICILE : English Turkish

adj. inatçı; uğraşılması zor, kontrol edilmesi zor

DIFFICULT : English Turkish

adj. zor, güç, çetin; çatal, belâlı; inatçı; geçimsiz; huysuz, müşkülpesent, titiz; zor beğenen

DIFFICULT CHILD : English Turkish

zor çocuk, uğraşılması zor çocuk

DIFFICULT DECISION : English Turkish

zor karar, verilmesi zor karar, cevap veresi zor soru

DIFFICULT LABOR : English Turkish

zor doğum, zorlu doğum, sorunlu doğum

DIFFICULT OF ACCESS : English Turkish

zor eşirim, erişilmesi zor, sorunlu erişim

DIFFICULT PROBLEM : English Turkish

zor soru, zor problem

DIFFICULT QUESTION : English Turkish

zor soru, zor problem

DIFFICULT SITUATION : English Turkish

n. zor durum, zorluk veren durum

DIFFICULT TIMES : English Turkish

zor zamanlar, yokluk ve yoksunluk zamanları, zorluk içeren süreç

DIFFICULT TO DETERMINE : English Turkish

karar vermesi zor, kararlaştırması zor, kesinlik bildirilmesi zor

DIFFICULTLY : English Turkish

adv. zor bir şekilde, zorca

DIFFICULTY : English Turkish

n. zorluk, güçlük, engel, külfet, meşakkat, sorun; sıkıntı

DIFFIDENCE : English Turkish

n. çekingenlik, kendine güvensizlik, çekinme

DIFFIDENT : English Turkish

adj. çekingen, utangaç, kendine güveni olmayan, pısırık

DIFFIDENTLY : English Turkish

adv. çekingence, utangaç bir şekilde, utanarak, içine kapanık bir şekilde

DIFFLUENCE : English Turkish

n. birbirinden uzaklaşma; sıvılaşma, sıvıya dönüşme