English
DIFFLUENT : English Turkish
adj. akıcı
DIFFRACT : English Turkish
v. yaymak; kırarak dağıtmak
DIFFRACTION : English Turkish
n. kırınım, ışınların kırılarak yayılması
DIFFRACTIVE : English Turkish
adj. difraksiyon (ışığın kırılıp geçmesi) ile ilgili, difraksiyona neden olan
DIFFUSATE : English Turkish
n. diyalizat, diyaliz sırasında dokulardan geçen solüsyon
DIFFUSE : English Turkish
v. yaymak, dağıtmak, dağılmak, yayılmak; dökmek; karıştırmak; nüfuz etmek
DIFFUSE : English Turkish
adj. dağınık, dağılmış, yaygın; ayrıntılı, gereksiz ayrıntılı
DIFFUSED : English Turkish
adj. yayınık, yayılmış; saçılmış
DIFFUSELY : English Turkish
adv. fazla uzun (konuşma) ve saçma sapan bir şekilde; dağınık bir şekilde, darmadağın bir şekilde
DIFFUSENESS : English Turkish
n. dağınık olma durumu, dağınıklık, yayılmışlık; fazla uzun, saçma sapan (konuşma)
DIFFUSER : English Turkish
n. difüzör, yayıcı, ışık saçıcı, eşit olarak ışık yayan cihaz; bir hava akımının geniş bir alana dağıtılması için kullanılan cihaz; ışık yumuşatma ekranı
DIFFUSIBILITY : English Turkish
n. dağılabilirlik, dağılma
DIFFUSIBLE : English Turkish
adj. dağılabilir, yayılır
DIFFUSION : English Turkish
n. yayılma, dağılma, yayma; nüfuz
DIFFUSION OF LIGHT : English Turkish
ışığın yayılması, ışık yayılması
DIFFUSIVE : English Turkish
adj. yaygın; ayrıntılı; gereksiz uzatarak, uzun uzadıya
DIFFUSIVENESS : English Turkish
n. yaygınlık, gereksiz ayrıntı, dağınıklık
DIFLUENCE : English Turkish
n. birbirinden uzaklaşma; sıvılaşma, sıvıya dönüşme
DIG : English Turkish
n. kazı, kazma, dürtme; iğneleme; taş; lojman, yurt
DIG : English Turkish
v. kazmak, çukur kazmak, hafriyat yapmak, dürtmek, bellemek; deşmek; incelemek; mahmuzlamak; anlamak; hoşlanmak; göz atmak; araştırmak; yemeğe girişmek; ineklemek; harıl harıl çalışmak
DIG A HOLE : English Turkish
v. çukur kazmak, delik açmak, çukur açmak
DIG A PIT : English Turkish
çukur kazmak
DIG A TRENCH : English Turkish
siper kazmak
DIG A TUNNEL : English Turkish
v. tünel kazmak
DIG A WELL : English Turkish
kuyu kazmak, toprağa derin bir delik kazmak (su petrol vs çıkarmak amacıyla)
- Azerbaijani
- Azerbaijani To Azerbaijani
- Azerbaijani To English
- Azerbaijani To Persian(Farsi)
- Turkish
- Turkish To Turkish
- Turkish To English
- Turkish To Germany
- Turkish To French
- English
- English To Azerbaijani
- English To Turkish
- Germany
- Germany To Turkish
- French
- French To Turkish
- تورکجه
- تورکجه To Persian(Farsi)
- تورکجه To تورکجه
- Persian(Farsi)
- Persian(Farsi) To Azerbaijani