Multilingual Turkish Dictionary

English

English
DOVELIKE : English Turkish

adj. kumru gibi, yumuşak başlı, mülayim, halim selim

DOVER : English Turkish

n. Dover, İngiltere'de deniz kıyısı; Delaware eyaletinin başkenti(ABD)

DOVES AND HAWKS : English Turkish

n. güvercinler ve şahinler, ılımlılar ve sertler

DOVETAIL : English Turkish

n. kurtağzı, doğrama dişi

DOVETAIL : English Turkish

v. kurtağzı ile birleştirmek, birbirine geçirmek, birleştirmek; alıştırmak; uyuşmak, benzemek

DOVETAIL JOINT : English Turkish

kırlangıç kuyruğu boğumu, bir parçanın sonundaki çıkıntının başka bir parçaya girmesinden oluşan boğum, bir erkek parça ile dişi parçadan oluşan çapraz boğum, kurtağzı

DOVISH : English Turkish

adj. güvercinsi, güvercinimsi, güvercin gibi, güvercine benzer, güvercin ile ilgili, güvercine özgü; yatıştırıcı, barışçı, çatışma çözümünde barışçıl metotları savunan (Siyaset)

DOVISH OPINIONS : English Turkish

arışçı fikirler, yatıştırıcı düşünceler, uluslararası çatışma durumlarının güç tehdidi yerine uyuşma ile çözülmesinden yana olan fikirler (hawkish {savaş yanlısı} fikirlerin tersine)

DOVISH PARTY : English Turkish

arışçı parti, yatıştırıcı parti, uluslararası çatışma durumlarının güç tehdidi yerine uyuşma ile çözülmesinden yana olan parti (hawkish {savaş yanlısı} partinin tersine)

DOVISH STANCE : English Turkish

arışçı duruş, yatıştırıcı duruş, uluslararası çatışma durumlarının güç tehdidi yerine uyuşma ile çözülmesinden yana olan duruş (hawkish {savaş yanlısı} duruşun tersine)

DOVISH STAND : English Turkish

arışçı duruş, yatıştırıcı duruş, uluslararası çatışma durumlarının güç tehdidi yerine uyuşma ile çözülmesinden yana olan duruş (hawkish {savaş yanlısı} duruşun tersine)

DOW : English Turkish

n. Dow, soyadı; Herbert Henry Dow (
1930), 1897'de Dow Kimya Şirketi'ni kuran Amerikalı kimyacı ve sanayici

DOW : English Turkish

n. üçgen şeklinde yelkenleri olan gemi (Arabistan ve Hindistan'da kullanılır)

DOW JONES : English Turkish

Dow Jones, Amerikan menkul kıymetler borsasında işlem gören hisse senetlerini ölçen borsa endeksi

DOW JONES AVERAGE : English Turkish

new york borsası hisse senedi kâr endeksi

DOW JONES INDEX : English Turkish

n. new york borsası hisse senedi kâr endeksi

DOWABLE : English Turkish

adj. çeyize yetkili

DOWAGER : English Turkish

n. zengin dul kadın, kocasından ünvan kalan dul kadın, gösterişli yaşlı kadın

DOWAGER DUCHESS : English Turkish

dul düşes

DOWAGER QUEEN : English Turkish

n. Kraliçe Dowager, kraliçe dowager, bir kralın dul eşi

DOWDINESS : English Turkish

n. kılıksızlık, pasaklılık

DOWDY : English Turkish

adj. kılıksız, pasaklı, hırpani

DOWDY : English Turkish

n. pasaklı kadın, üstü başı dökülen kadın, elmalı turta, elmalı sufle

DOWDYISH : English Turkish

adj. kılıksız, pasaklı

DOWEL : English Turkish

n. tahta çivi, kavela, takoz